Google'ın Veri Sızdırma Skandalında Ne Oldu?
Google'ın yıllardır sakladığı ortaya çıkan ve Google+'ın kapatılmasına kadar uzanan veri sızıntısında tam olarak ne oldu?
Google; 9 Ekim 2018'de yaptığı açıklama ile, veri ihlalini kabul etti. Wall Street Journal'ın iddiasına göre Google, söz konusu ihlali, itibarının zedelenmemesi gerekçesiyle yıllardır açıklamamıştı. Oysa ki Google Plus kaynaklı açık, yüz binlerce kullanıcının bilgilerini ortaya dökmüştü.
Tam olarak ne oldu?
Geliştiriciler; 2015 ve 2018 Mart ayı arasında kullanıcıların Google+ verilerine ulaşabileceklerini fark ettiler. İddialara göre, açık keşfedildiğinde Google, üyelerini uyarmadı.
Şunu belirtmemiz gerekiyor: Söz konusu ihlal, tüm profillere ulaşım sağlıyordu. Google bahsi geçen açığın; isim, e-posta adresi, adres, cinsiyet ve yaş ile sınırlı kaldığını iddia ediyor. Ama sonuçta 500.000'den fazla kullanıcının bahsi geçen verileri ele geçirildi.
Neyse ki Google Plus pek fazla tercih edilen bir sosyal medya servisi değil. Ancak uygulamalar giriş yapılırken Google profilinin kullanması asıl sorunu yaratan kısım.
Sorun çözüldü mü?
Google'ın cevabının "Kesinlikle evet" olduğunu söyleyebiliriz. Amerikalı şirkete göre açık kapatıldı. Firma, geliştirici ortaklarıyla birlikte çalışacağını ve güncellemeler ve düzenlemeler yapıldığını duyurdu. Bu işbirliği, gelecekte de devam edecek. Şirketten yapılan açıklama "Önümüzdeki aylarda da API sisteminin kontrolünü elimizde bulunduracağız. Kulllanıcılar ise daha kapsamlı bir sözleşmeyi inceleyip, kabul etme veya etmeme fırsatlarını ellerinden bulunduracaklar." yönünde.
Tabii ki faturanın kesildiği bir isim var: Google Plus. Google, yaptığı açıklama ile zaten kimsenin kullanmadığı sosyal ağ hizmetini kapattığını duyurdu.
Kullanıcılar sosyal medya servislerine güvenebilir mi?
Facebook krizi sonrasında pek çok kişi artık neye güvenebileceği bilmiyor. Teknoloji devleri muazzam düzeyde veri toplasa da; bu verileri yeterince koruyamıyor. Teknolojinin işleri kolaylaştırması gerektiyordu lakin gerek Facebook, gerek Google örnekleri baz alınırsa işlerin istendiği gibi yürümediğini söyleyebiliriz.