Gelmiş geçmiş en çirkin 10 telefon!
İnsanlık tarihinin gördüğü ve gördüğüne pişman olduğu en çirkin tasarıma sahip 10 telefon!
Telefon üreticileri her zaman çok başarılı tasarımlarla karşımıza çıkmadılar. Kimi zaman farklı bir tasarımla gündemde kalmak, ilgi çekmek isterken, insanoğlunun on binlerce yıllık tarihindeki en çirkin telefonu üretmeyi başaran telefon üreticileri ve o çirkin modeller hala hatıralarımızda yerlerini koruyorlar.
Neresinden tutacağımızı bilemediğimiz, neresine konuşacağımızı anlayamadığımız, kulağımızı nereye dayayacağımızı bir türlü bulamadığımız garip telefonlar yüzünden şekilden şekile girip konuşmaya çalıştığımız günleri bir daha yaşamamak umuduyla, tarihteki en kötü 10 telefon tasarımına göz atıyoruz...
İlk Matrix filminde ikonik Nokia modeli 8100'ü başroldeki karakterin elinde görmüştük. Nokia'nın bu harika reklam sayesinde büyük prestij kazandığını kabul etmek lazım.
Matrix Reloaded'in vizyona girmesiyle birlikte bu defa Samsung şansını denedi ve Matrix ismiyle füturistik bir telefon tasarımı yaptı. Ancak 500 dolarlık telefon o kadar sert ve çirkin görünüyordu ki, çok az insan onu satın almaya cesaret edebildi.
Zaten şunu kabul etmek lazım ki, insanlar gelecekten gelmiş gibi görünen ve bugünün değerlerinden çok farklı, çok uç noktadan görünen tasarımları kolay kabullenemiyor. Samsung'un Matrix tasarımı da bu muhafazakarlığın kurbanı oldu.
Virgin Mobile Lobster 700TV 2006 yılında piyasaya çıktı ve içinde hem radyo hem de TV alıcısı bulunuyordu. İnsanların, bulundukları her yerde TV seyredip, radyo dinlemelerini amaçlayan telefon o yılların minik telefon modası içinde hem çok çirkin ve kaba bulunmuştu hem de güçlü bir anten olmadan, kapalı alanlarda TV ve radyo yayınlarını almakta zorlanması nedeniyle kısa sürede piyasadan silindi.
Ayrıca bu telefonun sahiplerinin, bugün moda olduğu için elinde 6,5 inçlik phabletler taşıyanlarca o günlerde "kalas gibi telefon mu kullanıyorsun?" sataşmalarıyla uğraşmak zorunda kalmaları da cabasıydı.
Kadınlar için özel bir telefon tasarlama çabasının sonucu olarak ortaya çıkan Siemens Xelibri 6, 2006 yılında farklı tasarımlarla rakiplerinin arasından sıyrılmaya çalışan telefonlar kervanına katılmıştı.
Makyaj aynası şeklinde tasarlanan telefon ne yazık ki pratik kullanıma çok uygun değildi. şık davetlerde, özel gecelerde en güzel kıyafetlerinin içindeki alımlı kadınların, makyaj aynalarını kulağına götürüp konuşması çok garip bir görüntü oluşturuyordu. Zaten telefon da piyasada çok dayanamadı.
Bir zamanlar sosyete mensupları için değerli taşlarla süslü süper lüks ve pahalı telefonlar üreten Vertu firmasının 2006 yılında ürettiği bir modelinin üzerinde değerli taşlarla süslenmiş bir kobra yılanı yer alıyordu. Vertu tasarımcılarının aklından ne geçiyordu bilinmez ama telefonu üzerinde kobra minyatürü taşıyan bir insanın çevresinden nasıl tepkiler aldığını bugün çok merak ediyoruz.
Ne yazık ki bu sorunun cevabını da bizzat bulma şansımız olmadı çünkü çevremizde kime bir malikane değerindeki, 1 milyon TL fiyat etiketli bu telefonu alamadı. Biz de açıkçası, test için Chip Test merkezine bir tane göndermelerini istemekten biraz çekindik.
2000 yılında ortaya çıkan bu Motorola modeli, o yıllarda çok popüler olan "SMS yazmayı kolaylaştıran" modellerden biriydi. Ancak küçük bir laptop'a benzeyen V100'e bugün bakınca ne kadar çirkin olduğunu anlıyoruz.
Küçük çocukların avuç içi minik oyun konsollarını anımsatan telefonu kulağa götürmenin de büyük problem olduğunu hatırlatalım.
2003 yılında Sony ve Ericsson telefon konusunda iş birliği yapıyor ve Sony Ericsson markasıyla telefon piyasasının tepesinde oturuyordu. O dönem rekabet için güçlü imaja sahip bir telefon piyasaya sürmek isteye Kyocera'nın tercihi ise Blade modeli olmuştu.
Ancak ismi Blade (Kılıç/bıçak) olmasına rağmen kalınlığı 2.5 santimi bulan bu telefonu kimse cebinde taşımak istemedi ve Kyocera Blade tarihin sayfaları arasında unutulup gitti.
2.5 santim kalınlığın nasıl bir boyut olduğunu hayalinizde canlandıramıyorsanız, şöyle anlatalım, işaret parmağınızın uzunluğunun yaklaşık yarısı kadar kalınlığa sahip bir telefon düşünün...
2007 yılında iPhone'lar almış başını gitmiş, Android telefonlar pazar kazanmak için hazırlık yaparken ve Nokia Symbian'ı geliştirmek için kara kara düşünürken Samsung önü telefon ve arkası iPod gibi müzik çalar olan bir telefon piyasa sürdü. Telefonun asıl ekranının müzik dinlemeye yeterli olmayacağını düşünmüş olacak ki, aynı cihaza iki farklı ekran ve iki farklı tuş takımı yerleştiren Samsung büyük ilgi göreceğini düşünmüş olsa da, dünyanın gözü iPhone'dan başka bir şey görmüyordu. Yine de operatör kontratatıya 150 dolara satılan telefonun indirim ve reklamlar sayesinde ABD'de belli bir satış rakamına ulaştığını kabul etmek lazım.
2003 yılında ortaya çıkan bu Nokia, yeni teknolojiler üretemedikleri için farklı tasarımlarla modern görünüm sağlayıp satış yapmaya çalışan telefon üreticilerinin arasındaki rekabeti çok iyi örnekliyor.
Ne yazık ki çok zor kullanılan, SMS yazmakta zorlanılan, kulağa veya dudağa götürürken zorluk çekilen telefonu satın alanların çok pişman olduklarını hala hatırlıyoruz.
Tüm bunlar kulağımıza küpe olsun.