Bir günde bir kere mi uyumalı, yoksa iki kere mi? Çift fazlı uyku nedir; daha mı iyi?
Gece yarısı uyanmak, uykunun kaçması ve birkaç saat sonra tekrar uyumak... Peki ama 24 saat içinde iki kere uyumak daha mı iyi? Çift fazlı uyku nedir?
Gece saat 3’te uyanmak ve uykunuzun kaçması son derece can sıkıcı bir durum olabilir. Ancak görünene göre, insanlık tarihi boyunca gecenin ortasında uyanmak oldukça sık görülen bir olaydı. Hatta iki parça olarak uyumak stres sebebi olmak yerine stres azaltıcı bir etkiye sahip olabilir.
Çift fazlı uyku, insanların 24 saatlik bir süre boyunca iki farklı zamanda uyuduğu bir uyku desenidir. Çoğumuz tek fazlı uyku, veya yaklaşık olarak 8 saat süren tek bir uyku dönemi uyku desenine alışkınız.
Çoğu tarihçi Roger Ekirch’in araştırmaları sayesinde ortaya çıkan, geçmiş zaman hakkındaki bazı raporlar, erken dönem insanlarının hava karardığında uyuduğunu, daha sonra gece yarısında yemek pişirmek, komşuları ile konuşmak, ev işlerinden bazılarını yapmak gibi bir şeyler için kalktığını, daha sonra ilk gün ışığına kadar tekrar uyuduklarını ve çift fazlı uykunun insanlar için daha doğal olabileceğini öneriyor.
Irvine, Kaliforniya Üniversitesinden Bilişsel Bilim Fakültesi profesörü Sara Mednick, bu olayın tarih boyunca hastalıklı veya garip bir durum olarak görülmediğini söylüyor. Mednick’in söylediğine göre, tek bir parça halinde uyumamız gerektiği fikri göreceli olarak yeni bir fikir.
Çift fazlı uyku nedir?
Çift fazlı uyku, bir gün içerisinde herhangi bir şekilde iki uyku dönemi olması anlamına geliyor. Bu uyku dönemleri, 6 saatlik tek bir uyku ve daha sonra gün içerisinde kısa bir uykudan oluşabilir. Veya daha tarihsel bir yolu izleyerek hava karardığında (yaklaşık 8-9) uyumaya başlayıp, gece yarısında birkaç saat uyanık kalıp, sonra tekrar gün doğana kadar uyumaya devam edebilirsiniz. Tabii ki bu Güneş merkezli uyku sistemine geçiş günümüzde daha zor olabilir.
Atlantic Health System’da solunum sağlığı ve uyku tedavileri uzmanı olan Dr. Federico Cerrone, tarihsel şartların daha farklı olmasının, evlerde günümüzdeki haliyle yapay ışığın bulunmayışının ve çalışma programlarının farklı olmasının doğal bir şekilde bu uyku sistemini getirdiğini söylüyor. Ancak Endüstri Devrimi ile beraber, insanlar yeni çalışma şartlarına daha uyumlu hale geldi.
Yine de bazı kişiler günümüzde halen iki fazlı uyku sistemlerini sürdürüyor ve bu sistemler bazı ülkelerde çok daha yaygın. Örneğinözellikle Akdeniz ülkelerinde uygulanan siesta kültürü Dünya’nın pek çok ülkesinde halen devam ettirilen bir iki fazlı sistem olarak öne çıkıyor.
Dr. Cerrone’un söylediğine göre iki fazlı veya tek fazlı uyku sistemlerinin birbirlerine göre büyük bir avantaj veya dezavantajı bulunmuyor. Çoğu kişi için en az 7 saat olan önerilen uyku miktarını aldığınız sürece, her iki sistem de sağlıklı bir uyku düzeni sağlayabiliyor. Dr. Cerrone, insanların geçmişte iki fazlı uyku düzenini takip ettiğine dair kanıtlar bulunsa da, bunun daha iyi bir düzen olduğuna dair herhangi bir bilimsel kanıt bulunmadığını vurguluyor.
Ancak bu düzenin geçmişte insanlar tarafından uygulanıyor olması, günümüzde gece yarısında uyanıp, bu durumu bir endişe sebebi haline getiren kişiler için rahatlatıcı bir durum olabilir. Mednick’in söylediğine göre, insanlar genellikle gece yarısında uyanıp, daha sonra insomnia (uykusuzluk hastalığı – insomni) olduklarını düşünerek korkuyor. Bu kişiler için, belki de iki fazlı uyku düzenini benimsemek çok daha sağlıklı bir tercih olabilir.
Mednick ve diğer uzmanlar, eğer mümkünse yorgunluğunuzu hissettiğiniz zaman uyumanızı ve tek ya da çift fazlı, vücudunuzun size söylediği uyku düzenini takip etmenizi öneriyor.