Fukushima Nükleer Felaketinden 10 Yıl Sonra Kanser Şoku!
2011 yılında yaşanan Fukushima nükleer felaketinin, aradan geçen 10 yılın ardından ilk defa kanser vakalarının ortaya çıkmasına neden olduğu kanıtlandı.
En az iki gırtlak kanseri vakası, 10 yıl önce
Japonya kıyılarını vuran Fukushima Daiichi nükleer
felaketiyle doğrudan bağlantılı bulundu. Japonya
Sağlık, Çalışma ve Refah Bakanlığı, Fukushima Daiichi nükleer
felaketinin iki erkeğin gırtlak kanseri geliştirmesinde doğrudan
rol oynadığını kabul etti. Japon devlet televizyonu NHK, 40
yaşlarındaki adamlardan birinin hastalığa yakalandıktan sonra
hayatını kaybettiğini bildirdi.
Bu iki kişi, Mart 2011'de Fukushima Daiichi Nükleer Santrali kazasının ardından temizlik çalışmalarında çalışmıştı ve 2018'de hastalandılar. Yakın zamanda düzenlenen bir uzmanlar paneli, işçilerin güvenli milisievert seviyesinden (mSv - iyonlaştırıcı radyasyonu ölçmek için kullanılan bir birim) çok daha fazlasına maruz kaldıklarına karar verdi. İkili, yaklaşık 85 ve 44 mSv'ye maruz kaldı. ABD'deki ortalama yıllık maruziyet yaklaşık 6,2 mSV ve Birleşik Krallık'taki nükleer endüstri çalışanları için yıllık maruziyet sınırı 20 mSv olarak belirlenmiş durumda.
Fukushima'nın ardından ilk defa gırtlak kanseri iş kazası olarak kabul edildi. Bununla birlikte, diğer kanser vakaları da nükleer felaketle ilişkili. NHK'nin söylediğine göre, en az altı diğer Fukushima işçisi lösemi, tiroid kanseri veya akciğer kanseri geliştirdi.
Nükleer felaket 11 Mart 2011'de meydana geldi. 2011'de bir
deprem ve 15 metrelik bir tsunaminin vurması ile beraber, 1986
Çernobil olayından bu yana en şiddetli nükleer felaket olan
kuzeydoğu Japonya'daki Fukushima Daiichi nükleer santralindeki üç
reaktörde felaketle sonuçlanan erimeler yaşanmıştı. Çevreye yayılan
zararlı radyoaktif izotoplar nedeniyle, yaklaşık 160.000 sakin
derhal tahliye edildi ve Japon yetkililer santralin çevresine 30
kilometrelik bir yasak bölge oluşturdu.
Bu yılın başlarında yayınlanan bir rapor, bu önlemlerin halkı önemli miktarda radyasyondan korumayı başardığını ve radyasyon dozlarının aslında ilk şüphelenilenden daha düşük olduğunu savunmaktaydı. Bu nedenle, felaketin kanser oranlarını önemli ölçüde artırmasının olası olmadığı sonucuna varılmıştı.
2016 yılında, Fukushima Üniversitesi'ndeki bilim insanları, yerel çocukları tiroid kanserinin erken belirtileri için taramaya başladılar ve kanser oranlarında şaşırtıcı bir artış buldular. Anlaşılır bir şekilde, bu bazı endişelere neden oldu, ancak daha sonra bunun radyasyona maruz kalmanın sonucu olmadığı sonucuna varıldı.
Bununla birlikte, bu iki gırtlak kanseri vakasının açıkça gösterdiği gibi, nükleer felaketten sonra temizlemeye yardımcı olan işçilerin bir kısmı radyasyona maruz kalmanın etkilerini yaşadı ve bu durum artık kanıtlanmış durumda...