Fortinet Uzaktan Eğitimde Güvenliğin Önemine Dikkat Çekiyor
Öğrenciler, fakülte üyeleri ve BT ekipleri, uzaktan eğitim için hazırlıksız yakalandı. Son dakikada öğrenciler ve öğretim üyeleri için güvenli bir uzaktan öğrenme ortamı sağlayan acil durum planının yürürlüğe konması, en iyi BT yöneticileri için bile zorlayıcı bir görev oldu.
COVID-19, özellikle bir kere daha böyle bir krizin yaşanması
ihtimaline karşı hazırlıklı olmaları için eğitim kurumlarının
gidermesi gereken altyapı ve erişim güçlüklerini ve riskleri gözler
önüne seriyor. Cihaz sayısının ve dış ağ trafiğinin önemli ölçüde
artmasıyla BT yöneticilerinin de ağ altyapılarının trafikte yaşanan
bu değişimi kaldıracak şekilde ölçeklenebildiğinden emin olması
gerekiyor. Ayrıca alışılmadık giriş denemeleri, büyük veri
transferleri ve diğer farklı davranışlara karşı tetikte olması
gerekiyor. Fiziksel sınıflarda teknoloji, güvenlik ve erişim
için sağlanan düzen ve uyum, uzaktaki ev ortamında geçersiz
kalıyor. Mesela birçok öğrencinin evinde uygun teknolojisi, cihazı
veya güvenli ve sabit bir internet bağlantısı bulunmuyor. Bunun
sonucunda müfredatı düzgün bir şekilde takip edemeyen ve okul
kaynaklarına kolay bir şekilde erişemeyen öğrenciler geride
kalıyor. Okullarda bulunan uç nokta güvenlik çözümlerinin yer
almadığı ev ortamlarında güvensiz kişisel cihazların kullanılması
da bilgisayar korsanlarının zafiyetlerden kolayca
faydalanabilmesini sağlıyor.
Altyapı ve erişim güçlüklerine ek olarak insan faktörü de uzaktan
öğrenim ortamında siber riski daha da artırıyor. İnsan davranışları
incelendiğinde aynı evde yaşayan kişilerin cihazları ve şifreleri
paylaşma, bir oltalama e-postasına tıklama veya yetkilendirilmemiş
ve zararlı uygulamaları indirme ihtimalinin yüksek olduğu
görülüyor.
Uzun süre kullanılabilecek uzaktan öğrenme ortamları için güvenlik şart
Uzaktan öğrenme kaynaklarına güvenli bir şekilde erişmek için
öğrencilerin ve fakültenin ihtiyaçlarını karşılamak çok önemli. İlk
aşamada öğrencilerin ve fakültenin e-postaya, internete,
telekonferans araçlarına, sınırlı dosya paylaşımına ve (İnsan
Kaynakları gibi) işleve yönelik özelliklere erişebilmesi gerekiyor.
Kuruluşa bağlı olarak Microsoft 365 gibi bulut içinde Hizmet olarak
Yazılım (SaaS) uygulamalarına da ihtiyacı olabilir.
Örnek vermek gerekirse, Sanal Özel Ağ (VPN) erişimi ve uç nokta
güvenliği çok önemli. Öğrenciler potansiyel olarak hassas ve
tehlikeli içeriklere çok daha kolay erişebiliyor. Bu yüzden okul
ağlarında kontrolü sağlamak için alınan tedbirleri evlerde
uygulayabilmek, kritik önem taşıyor. Açık Wi-Fi ağı yerine özel ve
güvenli VPN bağlantısı, siber tehdit riskini azaltabiliyor ve
saldırganların ağa erişebilmesini zorlaştırıyor. Aynı zamanda ağa
erişen çeşitli cihazları gözlemleyebilen merkezi doğrulama
hizmetleri de BT ekiplerinin kimin neye, ne zaman eriştiğini
anlamasına yardımcı oluyor. Çok faktörlü doğrulma da bilgisayar
korsanlarının çalınan şifrelerle ağ kaynaklarına erişmesine engel
olabiliyor. Web uygulama güvenlik duvarı da (WAF) web uygulama
sunucularını ve altyapısını internet ve dış ağ üzerinden
gerçekleşen saldırılara ve ihlallere karşı koruyabiliyor. İnternet
üzerinden erişilen öğretme uygulamalarını İK sistemi gibi diğer iç
uygulamalardan ayırmak da bir siber saldırının yaratacağı etkinin
azalmasına yardımcı oluyor.
Genellikle insanlar, tüm siber güvenlik sisteminde en zayıf halka
olduğu için insan hatalarının önüne geçmek için güvenlik alanında
eğitim kadar altyapı da büyük önem taşıyor. Bu yüzden düzgün parola
koruma yöntemlerinin uygulanmasını, yamaların cihazlara ve
yazılımlara gönderilmesini, belirli uygulamaları indirmek için
anlaşılır yönlendirmelerin yazılmasını ve oltalama mailini anlamak
için nelere dikkat edilmesi gerektiğinin gösterilmesi gerekiyor.
Tüm bunlar için güvenlik ekiplerinin devamlı olarak ağı
gözlemlemesi şart.
COVID-19 gibi tüm dünyayı etkileyen olaylar, uzun süre etkilerini
gösterecek. Kuruluşların kullandığı ağ altyapısının VPN ve uç nokta
koruması aracılığıyla güvence altına alınması çok önemli. Ek olarak
öğrencilerin ve öğretim üyelerinin kendilerini nasıl
koruyabileceklerini net bir şekilde bilmesi de kritik. Her ne kadar
herkes eğitimine uzaktan devam ediyor olsa da bağlantı şekli ve
insan faktörü daha önce hiç olmadığı kadar önemli. Güvenli bir
şekilde etkinleştirilen bir uzaktan öğrenme ortamı ile eğitim
kurumlarının kritik öğrenme kaynaklarına güvenli
erişim sağlamada bir adım önde olması ve ilk günden
öğrencilerin ve personelin taleplerini karşılayacak şekilde
ölçeklenebilmesi mümkün.
Fortinet Türkiye, Gürcistan, Ermenistan, Azerbaycan ve Türkmenistan'dan Sorumlu Bölge Direktörü Arzu Akkaya, konuyla ilgili şunları söyledi: "Küresel salgın, eğitim kuruluşlarının öğretme ve eğitme modellerini temelden değiştirdi. Online eğitim, COVID-19'dan önce de kullanılan bir yöntemdi ancak bugün okulların karşı karşıya kaldığı zorunlu uzaktan eğitim ile aralarında fark var. Online eğitim dikkatli tasarlama, planlama ve geliştirme süreçleriyle ortaya çıkıyor ve öğrencilere sunulması birkaç ay sürüyor. Fiziksel sınıfın aynısını yaratmanın aksine öğrencilerin eğitmenlerine, derslerine ve okul kaynaklarına hızlı, güvenilir ve güvenli bir şekilde bağlanmalarını sağlamak, online eğitimin amacı olarak öne çıkıyor."