Farkında olmanız gereken 3 "cep açığı"
Akıllı cebinizde güvenliğiniz konusunda aşırı endişeye gerek yok; ancak bunları bilmenizde yarar var
Akıllı telefonların henüz genç bir teknoloji oldukları ve çözülmeyi bekleyen güvenlik açıklarıyla geldikleri bir gerçek. Ancak bu, hepimizin birden kurban olacağı anlamına gelmiyor. Sadece mevcut risklerden haberdar olmalı ve kendinizi korumayı bilmelisiniz.
Peki telefonlarımızdaki potansiyel açıklar hangileri? İşte bilmenizde fayda olacak en önemli 3 akıllı telefon açığı.
İletişim protokollerindeki açıklar
İnternetin sürekli erişilebilen bir yer haline gelmesi, çoğu verinin de artık tek bir fiziksel konumda saklanmaması, bir süre önce disketlerde ve USB çubuklarında sakladığımız verileni "havadan" indirilebilmesi anlamına geliyor. Bulunduğumuz dönemde veri aktarımlarında araya girmek, daha kolay bir hal almış bulunuyor. Bu ise şifreli aktarımların önem kazanması anlamına geliyor.
Akıllı telefonlara yönelik şifreleme yöntemleri bulunsa da çoğu kullanıcı, iletişimlerini şifreleme konusuna dikkat etmiyor. İşin kötüsü, yeni teknolojilerin bazılarının saldırılara karşı güçlü bir güvenlik sunmaması. Örneğin NFC protokolü, telefonunuzu "drive-by" saldırılarına açık bırakıyor ve onun hack'lenmesine neden olabiliyor.
Telefon virüsleri yalan değil
Telefon virüsleri yalan değil
Virüslerden sadece Windows kullanıcılarının korkması gerektiği, doğru değil. Her işletim sistemi, az veya çok virüs riskine sahip ve Android, Windows Phone ve hatta sıkı denetlenen iOS bile bu riske dahiller.
National Vulnerability Database ve National Vulnerability Database (2013) araştırmalarına göre iOS'ta 200 açık bulunuyor. Bu, iOS'u Android, Windows Phone ve Blackberry'nin toplamından daha "açıklı" bir hale getiriyor. Ancak burada Apple'ı öne çıkarmak gibi bir niyetimiz yok; kim ne derse desin, her akıllı telefon ekosisteminin kendine has sorunları var.
Örneğin geçen senenin ortalarında keşfedilen bir açığın tüm akıllı telefonların yüzde 90'ını etkilediği anlaşılmıştı. Açık, hacker'ların cihazlara uzaktan erişip, onların içeriğini silmesine veya istediği zararlı veriyi yüklemesine izin veriyordu.
Bilerek bırakılan açıklar
Bilerek bırakılan açıklar
Apple, geçen sene bir güvenlik araştırmacısının iOS'ta keşfettiği arka kapı nedeniyle gündeme oturmuştu. İddiaya göre açık, Apple tarafından istenen iOS cihazından şifreli verileri çekmek için iOS'ta kasti olarak bırakılmıştı. Apple ise arka kapıyı şaşırtıcı biçimde kabul etmişti.
North Carolina State University'nin yaptığı araştırmalara göre Samsung, HTC, LG, Sony ve Google'ın on Android modelinde yaptığı araştırmada ise açıkların yüzde 60'ının üreticilerin kendi yüklediği uygulamalarda olduğunu ortaya çıkardı. Bu uygulamalardaki tüm açıkların arka kapı olduğu elbette söylenemez; ancak yine de durum, üreticimizin uygulamalarına ne kadar güvenebileceğimiz konusunda aklımızda soru işaretleri bırakmıyor değil.