Etrafımızı saran 5 teknoloji efsanesi
PC'ler veya cepler hakkında hepimizin gerçek sandığı 5 "şehir efsanesi..." Hepsi içeride...
Teknoloji, efsanelerin hiç de eksik olmadığı, zaman zaman gerçekleri bile bastırarak öne geçtiği alanlardan bir tanesi. Bazen tüm detayları araştıracak zamanımızın olmaması, bazen ise genel bir inanışın gerçekten daha doğru görünmesi, efsanelerin bu denli güçlenmesinin arkasındaki en önemli nedenlerden. İsterseniz gelin birkaç efsaneyi beraber avlayalım.
"RAM kullanımı kötüdür"
Windows 7 veya 8'de görev yöneticisini açan bir kullanıcı, yaklaşık 8GB'lık RAM'inin tamamının kullanıldığını gördüğünde paniğe kapılabilir. Sistemin yavaşlığının çözümü bulunmuştur, bellek yetersizdir veya bir program onu gereksiz yere tüketiyordur.
Ancak RAM'ler sabit disklere göre çok daha hızlı olduklarından Windows, onları sonuna kadar kullanmaya çalışır. Bunun için sıkça eriştiğiniz veya son eriştiğiniz programlar ve veriler, RAM'inizde önbelleklenir. Bu durum, belleğinizin boş yere tüketildiği anlamına gelmez; herhangi bir program ona ihtiyaç duyduğunda Windows önbelleği boşaltarak programlara yer açacaktır.
"USB belleği düzgün çıkartmamak, verileri siler"
Windows, USB belleklerinizi ve disklerinizi kurallara uygun bir biçimde çıkartmadığınızda size bu konuda uyarı veriyor. Bu uyarıyı okuduğunuzda USB belleğinizi "çıkart" komutunu vermeden söktüğünüzde bir felaketle karşılaşacağınızı düşünebilirsiniz, ancak gerçekte durum biraz farklı.
USB belleğinizi çıkarttığınızda veri kaybının yaşanması için, onun etkin bir biçimde kullanılıyor olması gerekir. Dolayısıyla veri kaybı yaşama ihtimaliniz düşüktür.
"Dikkatliyseniz antivirüse gerek yoktur"
"Dikkatliyseniz antivirüse gerek yoktur"
Virüsler artık sadece virüslü dosyalar yoluyla bulaşmıyor. USB bellekler, yerel ağlar ve web sitelerine özel geliştirilen zararlılar, sistemdeki/programlarınızdaki açıkları kullanarak etkin hale gelebiliyorlar. Herhangi bir antivirüs kullanmıyorsanız, bu tehlikelere karşı savunmanız yok denecek kadar azdır.
"Cep telefonu kanser yapar"
World Health Organization, cep telefonlarını "Class B Carcinogen" ("sınıf B kanserojen") olarak sınıflandırmıştı. Ancak WHO'nun raporu, kulağa geldiği kadar kötü bir şeyi tarif etmiyor. Class B, cep telefonlarının kanserle ilgisi olabileceğini, ancak bağlantının çok zayıf olduğunu söylüyor. Kanser ile cep telefonları arasında herhangi bir bağlantı bulamayan çok sayıda araştırma da var. Buna 2011'de Hollanda'da yapılan, 350 bin kişinin katıldığı büyük bir araştırma da dahil.
"Tüm elektronik aletler kanser yapar"
Bu iddia, cep telefonlarının yanında tüm kablosuz cihazların da kanser yaptığını söylüyor. Bununla birlikte router'larla dolu bir odada uyumanız, sizi kanser yapmayacaktır.
Bununla birlikte laptop'lar gibi ısınan elektronik cihazlar, uzun süre vücudunuza temas ettiğinde derinizde renk atması gibi genellikle kalıcı olan sorunlara yol açabilir. Dolayısıyla ısınan cihazlarla vücudunuzu uzun süre bir arada tutmamalısınız. Ancak normal şartlarda bilgisayar kullanmanın kansere yol açtığı hakkında herhangi bir kanıt bulunmuyor.