En büyük tehdit: iPhone, Android ve tabletler
iPhone, Android, tabletler... Tüm bunlara bir gün "askeri tehdit" deneceği aklınıza gelir miydi?
Pentegon'un önde gelen araştırma kanatlarından bir tanesine göre, Amerikan askeri gücüne yönelik, her geçen gün büyüyen bir tehlike var. Hayır, bu tehlike İran'dan gelecek bir nükleer füze ya da Çin'in kullanmaya çekinmeyeceği roketleri değil... Bu tehlike iPad'ler, Android telefonlar ve geriye kalan ve her gün etrafımızda taşıdığımız cihazlardan geliyor.
"Ticari tüketici elektroniği, kullandığı sensörler, bilgi işlem, görüntüleme ve iletişim yetenekleri ile farklı güvenlik açıklarını yarattı." diyor DARPA müdür yardımcısı Kaigham "Ken" Gabriel ve Silahlı Kuvvetler hizmet komitesini uyarıyor; "Bu erişebilirlik artık dünya üzerinde bulunan bütün insanların kontrolleri altında."
Gabriel konu hakkında ciddiyetini hiçbir şekilde bozmayarak; durumun ne kadar "gerçek" olduğuna değinmeye çalıştı. Yaptığı yazılı ifadesinde tüketici teknoloji tehdidinin fazlasıyla gerçek olduğuna değinen Gabriel, "Günümüzün haberleşme cihazları kullanıcıları gereğinden fazla rahat kılıyor ve geleceğin teknolojileri arasında lazer'in de olacağını düşünürsek, işte asıl o zaman geri dönüşü imkansız bir yola girmiş olacağız." diye konuştu.
Askeri operasyonlar büyük tehlike altında
Bu konunun bir diğer boyutuysa GPS sinyallerine uzanıyor. Askeri operasyonların can damaları olan GPS sinyalleri sayesinde, atılan bombanın yeri ya da drone deden robotlar, rahatlıkla kontrol edilebiliyor ama hal bu sinyallerin her yerde kullanımı olunca Amerikan askeri birimleri düşman saldırısına bir hayli açık hedef oluyorlar. Bu duruma verilecek en iyi örnekse Aralık ayında İran'ın gizli Amerikan uzaktan kumandalı drone'unu ele geçirmesi sonucu bunu GPS sinyalleriyle yaptığını açıklaması olacaktır... Gabriel'in bu konu hakkındaki yorumuysa herhangi bir teknolojik cihazın spesifik olarak askeri sistemler için tasarlanmamış olmasına rağmen, günümüzdeki mikro elektronik teknoloji sayesinde kolayca askerlerimize karşı bir şekilde programlanabilmeleridir diyerek durumun ne kadar ciddi olduğunu gözler önüne sermeye çalıştı.
Değindiği bütün bu noktalardan sonraysa Gabriel, farklı çözümler sundu. Bunların en başındaysa Amerika'nın daha iyi bir dahili yön bulma sistemi (Navigasyon) kullanması gerektiği yer alıyor; kısacası GPS sinyali kullanmayan bir teknoloji... Ayını zamanda Pentagon'nun da radar, radyo gibi teknolojilerini kullanmak için kendisine özel "yüksek güçte iletici / alıcı modüller" üretmesi gerektiğinin üzerine bastı.
Askeri birimler konu hakkında çalışıyor
Gabriel'in ikici çıkış noktasıysa düşman araç-gereçlerine karşı kullanılacak olan "microwaves." gücü oldu. Amerika Hava Kuvvetleri tarafından hazırlanan projenin adı; "Anti-Elektronik Yüksek Güçlü Mikrodalga Gelişmiş Füze Projesi." ya da İngilizce kısaltması olarak CHAMP. Yaptığı açıklamasında Hava Kuvvetleri Bilim ve teknoloji Hava Kuvvetleri Müsteşar Yardımcısı Steven Walker'ın notlarına göre, Hava Kuvvetleri Yüksek güçte mikrodalga etkinliği gösteren ve beş farklı elektronik hedefe karşı gelebilen iki zemin etkili tasarımını neredeyse tamamlandı. Ayrıca bu teknoloji B-52 uçaklarına şimdiden rahat bir şekilde yerleştirilmiş durumda.
Deniz Kuvvetleri, Donanma Araştırma Şefi olan Matthew Klunder ise, üzerinde çalıştığı elektromanyetik "railgun" ve serbest elektron lazeri hakkında daha da ileriye gidebilmek için Amerikan Kongresinden izin bekliyor.
Görünen o ki Amerika'nın bazı kanatları teknolojinin gelişmesinden bir hayli rahatsız. Bakalım Darpa'nın ve Kaigham "Ken" Gabriel'in bu kadar üzerinde durduğu elektronik alan sorunu ne kadar büyüyecek ve bizleri ne gibi sonlara hazırlayacak.