Elimizdeki telefonlar, Dünya’nın bir köşesindeki trajediye nasıl yol açıyor?

Afrika'nın mineral zengini Demokratik Kongo Cumhuriyeti'ndeki çatışmalarda 2 haftadan kısa bir süre içinde 3.000'den fazla kişi öldü. Ve bu trajedide en büyük paylardan biri, elimizde tuttuğumuz telefonlara ait.

Son iki hafta içinde, Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nin doğusundaki çatışmalarda 3.000'den fazla kişi hayatını kaybetti. CNN'în haberine göre, isyancı grup Alliance Fleuve Congo (AFC) ile Kongo güçleri arasındaki çatışmalar, bölgenin en büyük şehri Goma ve kaynak zengini Nyabibwe gibi önemli maden kasabalarını etkiledi.

Orta Afrika'nın 100 milyondan fazla nüfuslu ülkesi Demokratik Kongo Cumhuriyeti, M23 ve düzinelerce diğer silahlı grubun etnik ve kaynak temelli silahlı isyanları da dahil olmak üzere on yıllardır kanlı milis şiddetiyle boğuşuyor. Kabaca Batı Avrupa büyüklüğündeki bu ülke, her ikisi de elektronik üretimi için kritik öneme sahip olan dünyanın en büyük kobalt ve koltan rezervleri de dahil olmak üzere geniş bir maden zenginliğine sahip. Kobalt, cep telefonlarına ve elektrikli araçlara güç sağlayan pillerin üretiminde kullanılırken, koltan da rafine edilerek telefonlarda ve diğer cihazlarda çeşitli uygulamaları olan tantal haline getiriliyor.

Çatışmalar, maden bölgelerinde yoğunlaşıyor

Bu çatışmalar, özellikle telefonlar ve diğer elektronik cihazlarda kullanılan değerli minerallerin (kobalt ve koltan) bulunduğu maden bölgelerinde yoğunlaşıyor. M23 adlı silahlı grup, bu kaynakları kontrol ederek savaşlarını finanse ediyor. Dünya Bankası'na göre, Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde yaşayan insanların çoğu bu zenginlikten faydalanmıyor ve ülke, dünyadaki en fakir beş ülkeden biri olarak kabul ediliyor.

Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nin maden zenginliğinin büyük bir kısmı hükümet ile kaynak zengini doğu bölgelerini kontrol eden silahlı gruplar arasında paylaşılmış durumda.

Maden çıkarma endüstrileri yönetimi konusunda uzmanlaşmış bir analist olan Jean Pierre Okenda, CNN'e doğudaki bölgelerin M23 liderliğinde ele geçirilmesiyle ilgili olarak “Doğal kaynaklara erişim bu çatışmanın merkezinde yer alıyor” diyor ve devam ediyor: “İsyancılar tarafından işgal edilen bölgelerin madencilik alanları olması tesadüf değil. Kobalt ve koltan için küresel talep, krizi körüklüyor. Savaş yürütmek için para gerekir. Maden sahalarına erişim savaşı finanse ediyor” diyor.

Birleşmiş Milletler, M23'ün Rubaya'daki koltan ticaretinin küresel tantalum üretiminin %15'inden fazlasını karşıladığını ve isyancı gruba aylık yaklaşık 300.000 dolar gelir sağladığını belirtiyor. Bölgesel ve küresel liderler, bu krizi sona erdirmek için çözümler ararken, uzmanlar hükümetin yönetim modelini değiştirmesi gerektiğini vurguluyor.