E-devlet PC’niz
CHIP okuyucularının katıldığı anketle belirlenen araştırmamızda, çarpıcı bir sonuç ortaya çıkıyor. İnsanlar bilgi sahibi ama e-devlet uygulamaları ne kadar kullanılabilir durumda ve halkın ne kadarına ulaşabiliyor?
Kuyrukların alternatif maliyeti hayat kalitesini artırmaktır
E-devletin kullanılabilir bir olgu olarak hayatlarımıza girmesi, sadece sembolikleşmiş bir örnek olan kuyrukların bitmesi, vatandaşların işlemlerini kolay yürütmeleri anlamına da gelmiyor. E-devletin, beraberinde güçlü bir ekonomik kalkınma hamlesini de getirmesi bekleniyor, zira bürokrasi sadece kimliğini kaybeden insanları nüfus dairelerinde meşgul etmek için kullanılan caydırıcı bir “kimlik cüzdanına sahip çık” uyarısı değil, şirket kurmak, yatırım yapmak, ekonomik değer yaratmak isteyen yatırımcıların da aylarca, belki de yıllarca sürünmesine neden olan, gözlerini korkutan, insan eliyle yaratılmış, kimsenin akıl sır erdiremediği, anlaşılmaz bir öcü. Dolayısıyla, işlemlerin birkaç tıklamayla sadece birkaç gün içinde biteceğini bilmek yatırım kararları almak isteyen yerli yabancı şirketlerin cesaretini arttıracak, işlerini kolaylaştıracaktır. Popüler ekonomistlerin makro ekonomik kavramları açıklamak için günlük hayattan, sıradan insanlardan örnek vermesine benzer bir şekilde, e-devletin toplum üzerindeki büyük değişimini bireyler bazına indirip örneklemek isteyecek olursak; elektrik, su, telefon, gaz şebekesi faturalarının ödenmesi iyi bir örnek olabilir.
Sıradan bir kullanıcı, her birinin son ödeme tarihi farklı olan elektrik, su, telefon ve gaz faturalarını yatırmak için “mesai saatleri içinde” işini gücünü bırakıp kuyruklara girmek zorunda olduğundan ve her bir kuyruğun hazırlanmak, evdenofisten çıkmak, şubeye gitmek, sırada beklemek, ödemeyi yapmak, geri dönmek için harcanan iki saate mal olduğu tahminiyle, dört fatura ödeme işleminin her ay bir iş günü kaybı anlamına gelebileceği görülür, bu sekiz saat boyunca bir kullanıcı bilgisayarının başına oturup web sayfası tasarlasa birkaç ay sonra hazır olacak web sitesi, belki bir yıl sonra kullanıcıya küçük de olsa bir reklam geliri de getirebilecektir. Ayda sekiz saati fatura ödemeye ayırmanın alternatif maliyeti, toplumlara her birey için ayda bir iş günü kazandırmak anlamındadır. Bu nedenle, e-devleti hayatlarına yerleştirebilen toplumların, sadece fatura ödeme nedeniyle bile, diğer toplumlardan her ay on milyonlarca iş günü daha fazla üretim yapabileceğini görebilen hiçbir devlet adamının karşı duramadığı bir kavramdır e-devlet.
Bilgi sorgulama işlemleri kabul gördü, sıra resmi işlemlerde
Araştırma sonuçlarımıza göre, bilgisayara sahip olup da hiçbir e-devlet uygulamasını kullanmayan bireylerin oranının %13 olduğu görünmektedir. Sadece vatandaşlık numarası almak için “e-devlet”le muhatap olmuş katılımcıların da %55 oranında olması, toplumumuzun henüz edevleti anlayamamış olduğunun göstergesi kabul edilebilir.
Zira, belediye, elektrik, telefon, su, gaz şebekesi faturalarını öderken eziyet çekmemek için çözüm arayışına girmiş ve çoğu faturanın internet üzerinden ödenebildiğini görmüş kullanıcıların oranı %22 iken, vergi borcu, trafik cezası gibi, daha seyrek yapılan ödemeler için bile interneti kullananların oranı da %10’u geçmiyor. Buna rağmen, kullanıcıların %80’ine yakın bir bölümünün, resmi bilgi sorgulama işlemleri için devlet dairelerine gitmek yerine, kurumların web üzerindeki sayfalarını inceledikleri ve aradıkları bilgiye önce internet üzerinden ulaşmaya çalıştıkları, umut verici bir gelişme olarak dikkat çekiyor.
Cem Şancı
Bürokrasi ve kuyruk kelimelerinin kimse için olumlu ve sıcak bir anlamı, çağrışımı olmasa gerek. Oysa insanlığı bir “uygarlık” haline getiren, düzensizlikten, anarşiden ve geleceksizlikten, kısacası yok olmaktan kurtaran bir kavram olarak da tanımlanır bürokrasi. Ancak zamana ve değişime ayak uyduramayan her şey gibi, artık kuyruklarda bekleyen insanlar, heba olan zaman, emek ve servet anlamına gelen bürokrasinin de değişme vaktinin geldiğini inkar etmek mümkün değil. Bürokrasinin değişmesiyse öncelikle, bürokrasiyi en yoğun ve ağır biçimiyle barındıran devlet kurumlarının revizyonu anlamına gelmektedir ki, bugün, bu hedefe giden yolda karşımıza çıkan çözümün adı e-devlettir.
Kısaca devletin dijital teknoloji ürünlerini kullanarak, kağıt ve kalemle yapılan işlemleri elektronik ortama taşıması ve internet yardımıyla vatandaşlarıyla 24 saat etkileşim halinde olabilmesi anlamına gelen edevlet kavramı, pratikte, isteyen vatandaşın sabahın üçünde su faturasını ödeyebilmesi, isteyen vatandaşın günün herhangi bir saatinde evindeki ya da elindeki bilgisayarından dilekçe verebilmesi, takip ettiği resmi işlemleri devlet dairesine gitmeden, internet üzerinden izleyebilmesi gibi imkanlar anlamına geliyor.
e-devlet yabancı bir kavram değil ama yeterince yakın mı?
CHIP Online’da okuyucularımızın katılımıyla yaptığımız bir istatistiksel çalışmada, katılımcıların % 86’sının e-devlet kavramı hakkında bilgi sahibi olması, bu alandaki gelişmeleri takip edebilecek, öneri, istek, çözüm ve eleştiri getirerek edevletin daha iyi işler hale gelmesine yardımcı olabilecek vatandaşların oranının yüksek olabileceği izlenimini doğurdu. Ancak her şeyden önce, e-devletin var olabilmesi için kullanılır olması gerekiyor. Yani devletin pek çok bürokratik işlemini internet üzerinden kullanıma açması, devlet dairelerindeki kuyrukların biteceği anlamına gelmeyecektir; zira kullanılmayan bir e-devlet projesinin, israftan, masraftan başka bir anlamı da olmayacaktır. Türkiye’de bilgisayar sahibi vatandaşların, toplam nüfus içinde %4 büyüklük teşkil etmesi de e-devlet projelerinin sadece ülkenin %4’ü için geliştirileceği anlamını taşıyacaktır.
Bu nedenle, e-devlet kavramı üzerinde yıllardır çalışanlar, proje geliştirenler her şeyden önce halkın bilgisayar okur-yazarlığının artırılmasının önemini vurguluyorlar. Bilgisayarın sadece okullardaki bir ders olmaktan çıkmasının; genç neslin ve öğrencilerin eğitimlerini bilgisayarla iç içe gerçekleştirmelerinin yolunu arayan öneriler ve çözümler geliştirilmeye çalışılıyor. Milyonlarca öğrenciyi bilgisayarla buluşturmadan önce, onlara ders veren yarım milyondan fazla öğretmene bilgisayarı kullanmayı öğretmek ihtiyacı ise, listedeki öncelikli işlerden biri.