"Duvarın Arkasından Tanı" Gerçek Oldu!

MIT (Massachusetts Teknoloji Enstitüsü), bilim ve teknolojiyi birçok uygulama alanına başarıyla getirmesi ile tanınan bir enstitü. MIT bünyesinde çalışan bir profesör, enstitünün başarılarına sağlık alanı içerisinde bir yenisini ekledi.

Profesör Dina Katabi, hastaların sağlık durumunu kablosuz ve uzaktan takip edebilen bir prototip geliştirmeyi başardı. Prototip, duvar arkasından dahi çalışabilme kapasitesine sahip. Dina Katabi'nin geliştirdiği prototip oldukça yaygın olarak kullanılan WiFi teknolojisinden yararlanıyor.

Bu prototip, halihazırda ABD içerisinde 200 hanede kullanılıyor. Cihazlar hem sağlıklı hem de Parkinson, Alzheimer, depresyon ve kalp damar hastası gönüllülerin sağlık durumunu takip ederek veri topluyor. Makine öğrenmesi sürecinden geçen veriler, cihazların sağlık sorunlarını gittikçe daha isabetli olarak tespit edebilmesini sağlayacak. Cihazda herhangi bir kamera sistemi yok, bu da gizlilik endişelerine sahip hastaların gönlüne su serpiyor denebilir.

MIT Technology Review'a konu hakkında yazan Rachel Metz, "Cihaz aslında her hareket edişimiz ve soluk alıp verişimizde  çevredeki elektromanyetik dalgalar üzerinde değişiklik yapmamız ilkesinden faydalanıyor."  sözleriyle cihazın çalışma ilkesini özetliyor.

Cihazla yapılan araştırmalar, bu prototipin uyku düzenini ve uyku evrelerini de takip edebildiğini ortaya koyuyor. Bu ise, uyku sorunu çeken hastaların tedavi için vücutlarına elektrot bağlandıktan sonra laboratuvarda geceyi geçirmeleri ile yapılabilen tanı süreçlerinin tarihe karışacağının müjdesi. Bunun bir başka faydası ise hasta takip süreçlerinin oldukça kolaylaşması. Cihaz hastaları günlük yaşantıları sırasında sessizce takip edebiliyor, bunu da günlük işleri aksatmadan ve sık aralıklarla tamamlıyor.

Gizlilik açısından bir diğer avantaj ise verilerin şifrelenerek saklanması ve hastanın izni ile çalışması. Kullanılan prototipler, cihazın hastayı takip etmeden önce hastanın belirli hareketlerde bulunarak cihazı aktifleştirmesi ile çalışma özelliğine sahip, bu da hastanın istemese de sürekli izlendiği kanısından sıyrılmasına yardım eden bir durum.

Tabii ki bu noktada tanıtılalı iki gün olan Apple Watch Series 4 gibi akıllı saatler ve fitness bantları da akla geliyor. Bugünlerde bileğe giyilen ve fitness-sağlık izleyicisi özelliği taşıyan akıllı cihazlar oldukça yaygınlaştı. Bu cihazlar kalp ritim bozukluklarını tespit edebiliyor ve uyku kalitesini takip edebiliyor. Apple Watch Series 4, bunun da ötesine geçerek kullanıcısının elektrokardiyogramını dahi çekebiliyor. MIT'ye göre yeni prototip, bunların yanında hastaya dair daha da detaylı fizyolojik veri toplama kapasitesine sahip ve vücuda giyilmesi gereken herhangi bir sensör yok.

Profesör Katabi'nin bundan sonraki planı ise yeni başlattığı şirket olan Emerald Innovations ile bu teknolojiyi dünya pazarına açmak. Bu tür cihazlar biyoteknoloji ve ilaç firmaları tarafından oldukça büyük rağbet görüyor.