Dünyayı Ardında Bırak filminin konusu ne? Ne anlatıyor?

Netflix'in kıyamet sonrası gerilim filmi Dünyayı Ardında Bırak, 8 Aralık'ta platformda izleyici ile buluştu. Mr. Robot'ta imzası bulunan ödüllü yazar ve yönetmen Sam Esmail'in filmi, açıklanamaz bir durumun ortasında hayatta kalma mücadelesi veren iki ailenin hikayesini anlatıyor. Film Rumaan Alam'ın 2020 tarihli aynı adlı çok satan romanından uyarlandı. Film, Amerika Birleşik Devletleri genelinde büyük bir siber saldırıyı da içeren büyük bir kriz sırasında iki aileyi takip ediyor. Bu yönüyle teknoloji konusunda uyarı mesajları veriyor.

BİR FELAKET FİLMİ YAPMAKLA İLGİLENİYORDUM

Yazar ve yönetmen Esmail, "Bir süredir bir felaket filmi yapmakla ilgileniyordum. Özellikle bir siber saldırıyla ilgili bir film yapmak istedim çünkü pek çok insanın bunun neye benzeyeceği ya da sadece Amerika'da değil küresel olarak ne kadar zararlı olacağı konusunda somut bir fikri olduğunu sanmıyorum." diyor.

ELEŞTİRMEN VE İZLEYİCİLERİ İKİYE BÖLDÜ

Filmin Rotten eleştirmen puanı yüzde 75. Eleştirmenler iyi işlenmiş kıyamet gerilim filminin yavaş temposuna rağmen basit mesajlarla izleyici sürekli içine çektiğini düşünüyor. Ancak Rotten'daki seyirci puanı yüzde 38'de kalmış durumda. Filmin IMDb puanı ise 6.6

DÜNYAYI ARDINDA BIRAK FİLMİNİN KONUSU NE?

Peki, Dünyayı Ardında Bırak filminin konusu ne? Netflix filmi şu sözlerle tanıtıyor: Lüks bir kiralık evde hafta sonu kaçamağına giden bir ailenin tatili, bir siber saldırının tüm cihazlarını bozması ve kapılarında iki yabancının belirmesiyle tekinsiz bir hâl alır.

Filmin konusu şöyle: Amanda ve eşi Clay, çocukları Archie ve Rose ile birlikte hafta sonu için lüks bir ev kiralar. Tatilleri çok geçmeden iki yabancının gece vakti gizemli bir siber saldırı haberiyle gelmeleri ve kendilerine ait olduğunu iddia ettikleri eve sığınmak istemeleriyle altüst olur. İki aile, her geçen dakika daha da korkutucu hale gelen bir felaketle karşı karşıyadır.

DÜNYAYI ARDINDA BIRAK HANGİ MESAJLARI VERİYOR?

Filmde Three Mile Island kazası, Havana Sendromu, milyonlarca bilgisayarı etkileyen Love Bug virüsü, NASA Siber saldırı gibi gerçekten yaşanmış bazı felaketlere atıfta bulunuluyor. Film bununla beraber petrol tankeri kazası ve Tesla otopilot kazaları gibi sahneleriyle direkt gerçek olaylardan esinlenmese de teknolojinin potansiyel tehlikelerini vurguluyor.

Örneğin filmdeki sahnelerden biri de gizemli bir sese ilişkindi. Peki, bu gizemli ses ne anlama geliyor? Yönetmene göre bu ses Havana Sendromu'na atıfta bulunuyor ve "Havana Sendromu'nun unsurlarını kullandık; bu, insanların rahatsızlanmasına neden olan ve hala nedenini bulamadıkları gizemli bir sestir" diyor.  "Havana sendromu", farklı ülkelerdeki ABD büyükelçiliklerinde çalışan bazı hükümet yetkilileri ve aile üyelerinin 2016 yılından bu yana yaşadıklarını bildirdikleri bir durum. Belirtiler arasında baş ağrısı, uykusuzluk ve nörolojik durumlara benzer diğer belirtiler yer alıyor.

ELON MUSK'TAN TESLA SAHNESİNE YANIT VAR

Filmdeki bir sahnede Amanda (Julia Roberts) otomobillerin, kendi kendine sürüş özelliği nedeniyle hacklendiği bir otoyolda biriken gelen Tesla'lardan kaçmak zorunda kalıyor. Netflix de bu bölümü twitter'dan paylaştı.

Sahneye yanıt veren Elon Musk ise "Dünya tamamen Mad Max'e dönse ve benzin kalmasa bile Tesla'lar güneş panellerinden şarj olabilecek" dedi.

Ancak pek çok sosyal medya kullanıcısı Musk'ın filmi izlemediği yorumunu yaptı. Çünkü aslında sahne, bilgisayar korsanlarının sürücüsüz arabalar gibi teknolojileri teorik olarak insanlara karşı nasıl kullanabileceğine işaret ediyor.