Dünya'daki yaşamın kökeni uzaydan değil, gezegenin kendinden gelmiş olabilir
Dünya'daki yaşamın kökeni uzun yıllar boyunca araştırılan bir konu. Şimdiye kadar genel kanı bir asteroit çarpmasını işaret ediyor olsa da, bazı bilim insanları yaşamın temelinin uzayda değil, hemen yanımızda olabileceğini iddia ediyor.
Dünyadaki yaşamın kökenleri tarih boyunca cevabı aranan büyük gizemlerden biri oldu. Bilim insanları, gezegenimizdeki hayatı başlatan yapı taşlarının bir asteroit, kuyruklu yıldız veya göktaşından geldiğine inanarak uzun yıllar boyunca yıldızlara yöneldiler. Ama şimdi bazı bilim insanları, Dünya’daki yaşamın gerçek kökenlerinin hep buradan, Dünya’dan gelmiş olabileceğini söylüyor.
Science Advances’da paylaşılan yeni bir makalenin yanı sıra The Conversation’da yayınlanan bir araştırma, gezegenimizdeki yaşamın kökeninin aslında tüm bu zaman boyunca yanı başımızda olmuş olabileceği sorusunu inceliyor. Gezegenimizde yaşamın nerede başladığını bulmaya yönelik ilgi çekici bu yaklaşıma katılan araştırmacılar, uçucu maddeler olarak adlandırılan yaşamı mümkün kılan unsurların başlangıçtan beri Dünya’da var olabileceğini söylüyor.
Karbon, hidrojen, nitrojen ve araştırmacıların kalkojen olarak adlandırdığı bir grup element de dahil olmak üzere çeşitli elementler uçucu olarak kabul ediliyor. Kükürt, selenyum ve tellür de dahil olmak üzere tüm bu uçucu maddeler diğer elementlere göre daha kolay buharlaşıyor ve bu maddelerin Dünya’ya nasıl geldiklerini anlamak, Dünya’daki yaşamın kökenini de anlamamıza yardımcı olabilir.
Geç kaplanma teorisi olarak bilinen en yaygın teorilerden biri, başlangıçta Dünya’nın uçucu madde oranı düşük malzemelerden oluştuğunu söylüyor. Ancak daha sonra, uçucu madde bakımından zengin cisimler (göktaşları, kuyruklu yıldızlar, asteroitler) gezegenin yüzeyine çarparak gezegenin tamamen oluşmasını sağlamasıyla beraber daha yüksek uçucu madde konsantrasyonları ortaya çıkmaya başladı.
Ancak bu teorideki sorun, uçucu maddeler açısından zengin bu nesnelerin Dünya kütlesinin yalnızca yüzde yarımlık bir kısmını oluşturması. Dolayısıyla bu elementlerin çoğu, Dünya’nın çekirdeğinin oluşmasının üzerinden belirli bir zaman geçtikten sonra gezegenimize gelmiş olmalıydı. Yeni araştırma ise, bu uçucu maddelerin hep Dünya’nın bir parçası olduğunu ve yaşam için gerekli unsurların başlangıçtan beri, gezegenin ilk oluşumu sırasından itibaren burada olduğunu söylüyor.
Araştırmacılara göre çalışma aynı zamanda Dünya’daki suyun kökenini takip eden bir çalışmayla da tutarlı görünüyor. Bilim insanları bu ve benzeri fikirleri araştırmaya devam ettikçe Dünya üzerindeki yaşamın kökeninin daha iyi anlaşılmasını sağlayabilir.