Doğru ayarlar, kusursuz fotoğraflar - 2
Dijital fotoğraf kursumuzun son bölümünde, fotoğrafçılar için ipuçlarımıza devam ediyoruz...
15 bölümlük dijital fotoğraf kursumuzun tamamına ulaşmak için tıklayın...
31. Röportaj fotoğrafları
Röportaj fotoğrafçılığının günlük hayattan olayları değiştirmeden,
olduğu gibi aktarma amacı yıllardır değişmedi. Eğer tatil
fotoğraflarınızın yanında röportaj karakteri taşıyan bir seri çekim
yapmak istiyorsanız normal donanımınızdan fazlasına pek ihtiyacınız
olmaz: Hızlı çekim yapabilen bir fotoğraf makinesi, hafif tele odak
uzaklığına sahip bir objektif ve bir de flaşla gereken bütün
donanıma sahip olursunuz. Röportaj fotoğrafçılığında önemli olan
fotoğraf çekmeye her an hazırlıklı olmaktır. Bu yüzden makinenizi
çantanızda gezdirmek yerine sürekli elinizde tutmalı veya boynunuza
asmalısınız. Normal tatil fotoğraflarınızı çektikten sonra çekim
yerinde biraz daha vakit geçirin ve önceki çekimlerde dikkat
etmediğiniz motifler arayın. İnsanları günlük hayatları içinde
çekebilir veya ilk bakışta dikkati çekmeyen detaylara
inebilirsiniz. Fotoğraf makinenizi da siyah-beyaz moda getirip ISO
değerini yükselterek fotoğrafınızda biraz gren oluşumunu
sağlarsanız, Henri Cartier-Bresson veya Robert Capa'nın
fotoğraflarına yakın çekimler elde edebilirsiniz.
32. Çocuk fotoğrafları
Eğer çocukları hareket ederken çekmek istiyorsanız hızlı
olmalısınız.
Güzel fotoğraflar için onlarla birlikte zaman geçirmeniz,
peşlerinden koşmanız veya karnınızın üstünde yerde sürünmeniz bile
gerekebilir. Kısacası sadece yanlarında olmak yeterli değil,
hayatlarını da bir bakıma paylaşmak zorunda kalabilirsiniz. Benzer
gereksinimler dijital fotoğraf makineniz için de geçerli: Hızlı bir
otomatik fokus ve olabildiğince az gecikmeli bir çekim. Bunların
dışında makinenizin en az 28mm'lik (FF) bir geniş açıya sahip
olması da gerekir. 28mm çoğu makineyi listeden elese de hemen
umutsuzluğa kapılmayın: En fazla 35mm'lik bir geniş açı sunabilen
Sony H2, TZ1 gibi Lumix modelleri, Fujifilm F30 veya Canon Ixus 60
gibi hızlı kompakt makinelerle de kusursuz çekimler yapma şansına
sahipsiniz. Makineniz ne olursa olsun, hep en geniş açıda ve
ortalama bir diyafram açıklığında çekim yapın. Bu şekilde yeterli
net alan derinliğine sahip olmayı garanti altına alabilirsiniz.
Ayrıca flaş kullanmamaya çalışın, çünkü flaş oynayan çocukları
rahatsız edip ilgilerini dağıttığı gibi fotoğrafınızın renk uyumunu
da bozar. Bunun yerine pozlama süresini kısaltıp çekimi
hızlandırmak için ISO değerini yükseltebilirsiniz.
33. Ürün çekimleri
Ürün fotoğrafçılığı klasik stüdyo fotoğrafçılığına oldukça benzer.
Gün ışığı ile aydınlatılmış bir odada ürün çekimleri yapılabilse
de, bu durumda stüdyo ışıklarının kullanımında olduğu kadar geniş
çekim seçeneği bulamazsınız. Eğer ürün fotoğrafçılığına
olabildiğince ekonomik bir giriş yapmak istiyorsanız bir beyaz
karton, yapı marketlerinden edinebileceğiniz iki ya da üç spot ışık
ve fotoğraf mağazalarından alabileceğiniz bir dağıtıcı folyo da
başlangıç olarak işinizi görecektir. Spotları biri ana, bir diğeri
aydınlatma ve üçüncüsü ise arka plan aydınlatması işlevi görecek
şekilde yerleştirebilirsiniz. Lambaların obje üzerindeki etkisini
kontrol edebilmeniz için hareket alanınızın olmasında veya
lambalarınızın bir ayarlanabilir düğme ile kontrol edilebilir
olmasında yarar var. Yerleşimde ana ışığın objenize doğrudan önden
gelmesini engelleyin. Doğru konum önden eğimli geldiği yer
olacaktır. Küçük objelerde sadece bir lamba da işinizi görebilir.
Gölgelerin aydınlatılması için ise küçük beyaz kartonlar, bir ayna
veya alüminyum folyo kullanabilirsiniz. Fotoğraf makinesi
ayarlarında ise net alan derinliğini artırmak için uygun bir
diyafram açıklığı seçmeye çalışmalısınız. Eğer flaşınız varsa
farklı aydınlatma seçeneklerine de kullanabilirsiniz. Çoğu
üreticinin giriş seviyesindeki kullanıcılar için iki lamba,
bunların üçayaklarından ve şemsiye reflektörden oluşan setleri
vardır. Aydınlatma alternatifleri ile ilgili ayrıntılı bilgileri
geçen sayımızda bulabilirsiniz.
Doğru ayarlar, kusursuz fotoğraflar (34-36)
34. Porte modunda çekim
Portre modu artık neredeyse bütün dijital fotoğraf makinelerinin
seçim tekerleğinde yerini almış durumda. Makinenizi bu moda
getirdiğinizde otomatik olarak en geniş diyafram açıklığı seçilip
makine içinde otomatik keskinleştirme işlevi hafifletilir ve
renkler / doyum oranı ten tonlarına göre ayarlanır. Portre
çekimlerini çarpıklıkları engellemek için en az 100mm'lik (FF) bir
odak uzaklığı kullanarak yapmalısınız. Otomatik olarak seçilen en
geniş diyafram açıklığı ise çekimde arka planın flulaşarak ilginin
motifiniz üzerinde toplanmasını sağlar. Yine de arka plandaki
mobilyalar, ağaçlar veya binalar gibi objelerin anlaşılabilir
olacağını ve aslında olmasının da gerektiğini unutmayın. Aksi
takdirde fotoğrafını çektiğiniz modelin başı yoktan ortaya
çıkıyormuş gibi bir his oluşur. Bu yüzden çekiminizi arka planı da
dikkate alarak gerçekleştirin.
35. Hayvan fotoğrafları
Koltuğa yayılmış bir kedi veya kafesindeki sevimli kanaryanın
fotoğrafları hayvan fotoğrafçılığı için ufak tefek basit
alıştırmalar olabilir. Asıl zor olan vahşi hayvanları doğal yaşam
ortamlarında fotoğraflamaktır. Doğal ortamdaki çekimlerde
fotoğrafçı bir
avcının sabrına ve yeteneğine sahip olmak zorundadır: Saklanmalı,
beklemeli ve sabırlı olmalıdır. Tercihen görüntü sabitleyicisi olan
hızlı bir DSLR makine, en azında 300mm'lik (FF) büyük diyafram
açıklığına sahip bir objektif hayvan fotoğrafçılarının ideal
düzenekleridir. Ama evlerinize yakın yerel ormanlarda 400mm'lik
(FF) odak uzaklığına sahip Sony Cybershot H5 ve benzeri kompakt
makinelerle de başarılı sonuçlar elde edebilirsiniz. İster kamufle
olmuş şekilde çalılar arasında gizleniyor olun, isterseniz de
koltuğunuzda oturun, sincapları veya tavşanları görebileceğiniz en
güzel saatler günün erken saatleri ve akşamüstleridir. Bu da neden
büyük diyafram açıklığı olan bir objektife gereksinim duyulduğunu
açıklıyor. Ama 2,8 diyafram değerine sahip 300mm'lik objektifler ya
da 4,0 değerine sahip 600mm'lik objektifler sadece denemek
isteyenler için oldukça pahalı olacaktır. Bu yüzden eğer "hayvan
fotoğrafı avcısı" olmayı düşünüyorsanız böyle objektifleri ilk önce
kiralamayı veya arkadaşlarınızdan ödünç almayı denemelisiniz. Bu
donanımlara ek olarak bir tripod da işinizi kolaylaştırabilir.
Özellikle tek ayaklı sehpalar fotoğrafını çekebileceğiniz hayvanı
kolay izleminizi sağlar ve size sadece doğru anda deklanşöre basmak
kalır.
36. Astro fotoğrafçılık
Yıldızları görmeyi istemek çok şey istemek değildir. Tek
ihtiyacınız olan fotoğraf makineniz, bulutsuz bir gece ve bir
teleskop. Pahalı donanımların kafanızı karıştırmasına izin
vermeyin, basit bir kompakt makine de işinizi görecektir.
Makinenizi teleskopunuza tutturduktan sonra bütün yıldızlar
makinenin ekranda belirir. Doğru pozlama için birkaç test
çekiminden sonra sisteminiz hazır olacaktır. Eğer astro
fotoğrafçılık ile ciddi anlamda ilgilenmek istiyorsanız Canon'un
EOS 20Da modeline mutlaka göz atmanızı öneririz. Özel olarak
düzenlenmiş bir algılayıcıya sahip olan 20Da, çekim öncesi aynasını
kaldırıp fotoğrafı canlı olarak ekrana getirebiliyor.
Doğru ayarlar, kusursuz fotoğraflar (37-39)
37. Ek donanımlarla makrolar
Dijital fotoğraf makinenizi çiçek simgesi ile gösterilen makro
moduna getirdiğinizde flaş kapatılır ve en düşük fokus uzaklığı,
yani objektifinizin netliği sağlayabileceği obje ile fotoğraf
düzlemi arasında olabilecek en düşük mesafe küçültülür. Artık çoğu
makine bu işleve sahip olarak geliyor. Bu durum ek bir donanıma
veya özel bir objektife gerek olmadan makro çekim olanağı veriyor
olsa da çoğu modelde mecburen geniş açı ile çekim yapılması
fotoğrafta şekil bozukluklarına neden olabiliyor. Şekil bozuklarını
engellemek için üreticiler ek donanımlar sunuyor, kompakt bir
makineyle makro çekim yapabilmek için bu kadar uğraşmayı göze
alıyorsanız denemeye değer bir seçenek. DSLR kullanan fotoğrafçılar
ise biraz daha şanslılar: Makro bir objektif takmak, fiyat
açısından oldukça avantajlı bir ara halka kullanmak veya objektif
üstüne ek bir objektif takmak arasında seçim yapabilirler. Yakın
çekimlerde objeden yansıyan ışıklar normal çekimlerdeki gibi parlak
olmasalar da, burada da flaşı kapatmanız gerekir. Yine de yapay bir
ışıkla çalışabilmek için makinenizden uzakta kullanabileceğiniz,
yani uzaktan kumanda ile patlatabileceğiniz bir flaşa ihtiyacınız
olur. Eğer sadece yapısal bir çekim yapıyorsanız bu amaç için
üretilmiş ring flaşlar kullanabilirsiniz. Yaratıcı sanatsal
çekimler için ise odaklanabilen iki el feneri işinizi görebilir.
Biraz daha profesyonel olan LED ışıklar biraz sabırla harika
etkiler oluşturabilir.
38. "Manzara" modunda çekim
Dijital fotoğraf makinenizle gezerken hoşunuza giden bir manzara
gördüğünüzde ilk aklınıza gelen genellikle bu anı olabildiğince
bütünlüğü ile bellek kartınıza aktarmak olur. Makinenizi manzara
moduna getirip bütün manzarayı içine alacak şekilde, yani
çoğunlukla en geniş açı ile kadrajı ayarlayarak deklanşöre
basıverirsiniz. Eve döndüğünüzde ise sizi hüsran bekliyor olabilir:
Harika olmasını beklediğiniz fotoğraf aynı hissi vermez. Çünkü açı
çok geniş ve içindeki eleman sayısı çoktur. Bu yüzden bir
manzara gördüğünüzde ilk olarak bütününü kadrajınıza almayı değil
sadece sınırlı ve özellikle etkileyici kısımlarını fotoğrafınıza
aktarmaya çalışın. Bu şekilde başarılı ve etkileyici fotoğraflar
elde edebilirsiniz. Manzara fotoğrafı çekerken önemli olan fotoğraf
elemanlarını fotoğrafa uyumlu şekilde dağıtmaktır. Çoğu zaman öne
çıkan etkileyici elemanları fotoğrafın ortasına denk getirmek iyi
sonuç vermez. Bunun için "altın kural"ı kullanabilirsiniz. Artık
çoğu dijital fotoğraf makinesinde, ekranı 2:3 oranında bölerek
altın kuralı uygulamanızı kolaylaştıracak bir işlev mevcut. Bu
şekilde fotoğraftaki dengeyi sağlayabilirsiniz. Özellikle manzara
çekimlerinde fotoğrafın büyük kısmını gökyüzünün oluşturması ışık
oranlarının dengelenmesini de gerektirir. Bunun için objektifinizin
önüne geçirilen bir nötr gri geçiş filtresi kullanabilirsiniz. Bu
şekilde gökyüzünün parlaklığı azaltılıp bulutların ve gölgede kalan
detayların ortaya çıkması sağlanır.
39. Havai fişek çekimleri
Dijital fotoğraf makinelerinin çoğunda havai fişek modu bulunur.
Eğer otomatik modda hiçbir şeye benzemeyen havai fişek fotoğrafları
çekmekten sıkıldıysanız bu modu denemelisiniz. Bu modda makineniz
otomatik olarak açık bir diyafram ve uzun bir pozlama süresi seçip
flaşı kapatır. Eğer makinenizde havai fişek modu yoksa, bu ayarları
el ile yaparak siz de harika fotoğraflar elde edebilirsiniz. Bunun
için ilk önce makinenizi "M" (manuel) moduna getirin. Daha sonra
pozlama süresi (enstantane) seçimine gelerek bir ile dört saniye
arasında bir süre belirleyin. Diyaframı da orta bir açıklığa
getirin. Bundan sonra fokusu el ile ayarlayabilmek için otomatik
fokusu kapatın ve sonsuza getirin. Bu şekilde deklanşöre
bastığınızda otomatik fokusun yersiz yere gökyüzünde odaklanacak
nokta arayarak çekimi geciktirmesini engellersiniz. Havai fişek
atıldıktan sonra fotoğraf makinenizi havaya kaldırın ve patlar
patlamaz da deklanşöre basın. Belirlediğiniz pozlama süresi boyunca
oluşan bütün renkler ve şekiller bellek kartınıza aktarılır. Eğer
ilk çekimleriniz fazla parlak veya koyu çıkarsa diyaframı açarak
veya kapatarak içeri giren ışık miktarını kontrol edebilirsiniz.
Ama bunun için enstantane değeri ile oynarsanız havai fişeklerin
şekilleri oluşmadan veya fazla uzun görünmelerine sebep
olabilirsiniz. Bir tripod kullanırsanız elde ettiğiniz sonuçlar çok
daha güzel olacaktır. Ama fişekler gökyüzünde sürekli bir flaş
etkisi yarattığından el ile çektiğiniz fotoğraflar da ortaya tatmin
edici sonuçlar koyabilir.
Doğru ayarlar, kusursuz fotoğraflar (40-42)
40. Aşırı geniş açı çekimler
Sürekli kurallara sağdık kalarak mı çekim yapıyorsunuz? Kuralların
çiğnenmek için var olduklarını unutmayın. Fotoğrafçılıkta bazen
uygun objektifle çekilmemiş fotoğraflar çok daha etkileyici
olabilir. Kuralları çiğnemeye başladığınızda en önemli kural bunu
bir kere değil birçok kere yapmaktır. Örneğin bir geniş açı
objektifle ilk portre fotoğrafınızı çektiğinizde bu işi
beceremediğinizi düşünebilirsiniz. Hemen yılmayın, içinizdeki
yaratıcılığı ancak, çekim ayarlarını hiç değiştirmeseniz bile seri
halinde bir çekim yaptığınızda keşfedebilirsiniz. Geniş açı
objektif ile seri çekimler alttan perspektifler için uygundur.
Kurbağa perspektifi olarak adlandırılan bu perspektifte geniş açı
objektifiniz ile harika sonuçlar alabilirsiniz. Ön plandaki objeler
veya küçük ayrıntılar boyut farkı algısını karıştırır ve örneğin
küçük bir papatya arkadaki modelinizin yanında devasa görünebilir.
Gezi fotoğraflarında da bu tekniği kullanabilirsiniz. Bunun için
fotoğraf makinenizi alıp motifinize olabildiğince alttan yaklaşın.
Örneğin biraz ilgi çekici olan insanları farklarını ön plana
çıkarmak için bu teknikle çekin. Ama çekim yapmadan önce modelinize
de neden böyle bir çekim yaptığınızı söylemelisiniz. Aksi takdirde
büyük burunlu birini habersiz alttan çekmeye çalışmak hoş olmayan
sonuçlar doğurabilir.
41. Derinlik keskinliği
Dijital fotoğraf makinenizin en büyük diyafram açıklığını seçerek
net alan derinliğini düşürebilirsiniz. Diyafram değerini çekim
yapmak istediğiniz odak uzaklığındaki en küçük sayıya getirerek
diyaframı olabildiğince açmış olursunuz. Bunun tam tersine,
diyaframınızı olabildiğince kapatırsanız, yani diyafram değerini en
büyük değere getirirseniz olabilecek en büyük net alan derinliğine
ulaşırsınız. Portre çekimlerinde az bir alan derinliği tercih
edilir. Bu arka planın bulanıklaşmasını ve modelden ayrılmasını
sağlar. Makro çekimlerde de netlik ve bulanıklık fotoğrafa farklı
bir etki verir. Örneğin bir çiçek üzerindeki arıyı gördüğünüzde
arka plandaki yeşilliğin bir çayır olduğu fikrini hemen
edinebilirsiniz. Ürün veya belgesel tarzda çekimlerde ise durum
bunun tam tersidir: Motif en ince ayrıntısına kadar net olmalı ve
gölge oluşmayacak şekilde aydınlatılmalıdır.
42. 360 derece fotoğraflar
Basit kompakt makinelerle bile 360 derecelik çekimler
yapabilirsiniz. Tek yapmanız gereken panorama çekiminde olduğu gibi
durduğunuz yerde durmayıp başladığınız noktaya dönene kadar devam
etmek. Teknik yanı ise panoramayla aynı: Pozlama değerlerinizi
belirleyin ve makinenizi manuel moda getirerek bu değerleri
kullanın, otomatik fokusu da kapatın. 360 derece çekimlerdeki tek
fark makinenizin önünde netlik sağlanan mesafeden çok yakın veya
çok uzak objelerin olup bunların netsizliğe sebep olması. Sabit
olmayan ufuk hizasını ve eğimli çekimleri ise bir tripod kullanarak
aşabilirsiniz. Burada dikkat etmeniz gereken ise mümkünse bir su
terazisi ile dengeli bir dönüşü sağlamak. Eğer 360 derece çekimler
hoşunuza gidiyorsa fotoğraf donanımları satan bir mağazadan tripod
üzerine monte edilebilen döner bir tepsi satın alarak çekiminizi
mükemmel hale getirebilirsiniz. Çekiminizi tamamladıktan sonra,
sıra işleme yazılımınız ile her zamanki gibi fotoğrafları
birleştirmek. Ama panorama fotoğraflardan farklı olarak bunları
içlerinde gezinebileceğiniz duruma da getirebilirsiniz. Bunun için
oluşturduğunuz 360 derece fotoğrafı Ulead Cool 360 veya Quicktime
gibi bir yazılımla dönüştürmelisiniz. Daha sonra bu fotoğraflar
(genellikle .mov uzantılı) içinde farenizle gezinebilir, hatta
detaylara yakınlaşıp uzaklaştırabilirsiniz.
Doğru ayarlar, kusursuz fotoğraflar (43-45)
43. ISO değerleri ile oynamak
Bazı fotoğraf grenleri diğerlerine benzemez ve aslında kötü
değildir. Çoğu işleme yazılımında sanatsal görünüm için gren
efektleri (noise) bulunur. Bunun nedeni, kimi fotoğrafların çok
düzgün olup gerçekten de fotoğrafa benzememesidir. Bunu kısmen
CD'nin pürüzsüz sesine bir plak hışırtısı eklemek olarak
görebilirsiniz. Örneğin bir jazz konserinde çektiğiniz siyah-beyaz
veya renkli fotoğrafa belirli bir parça gren eklerseniz veya bunu
çekim sırasında ISO değerini değiştirerek sağlarsanız büyüleyici
fotoğraflar elde edebilirsiniz. Bir güneş batışında ise bunun
aksine olabildiğince grenlerden uzak durmalısınız. ISO değerleriyle
oynamayı avantajlı hale getirmeniz de mümkün. Örneğin bir
toplantıda flaşla fotoğraf
çekiyorsanız ISO değerini grenleri dert etmeden yükseltebilirsiniz.
Bu şekilde flaşınızın erişim mesafesini yükseltmiş, arka planın
daha iyi aydınlanmasını sağlamış ve kontrast farklarını azaltmış
olursunuz. Grenler ise flaşla çekimden kaynaklanan kısa pozlama
süreleri nedeniyle son derece az miktarda oluşur.
44. Renk efektleri
Binlerce defa çekilmiş bir motifin en güzel renkli fotoğrafını
çekseniz bile kimi zaman çok bir değer taşımaz. Eğer diğerlerinde
farklı bir şey aklınıza gelmiyor ve radikal perspektiflerden
çekiniyorsanız elinizdeki tek seçenek renklerle oynamaktır. Güncel
DSLR'larda RGB modunda, yani renk bilgileri korunarak siyah-beyaz
fotoğraflar çekilebildiğinden bu modu denemenizi öneririz. Bu
şekilde posta kartlarında görebileceğiniz cinsten motiflerin ne
kadar da ilginç duruma gelebileceğini anlayacaksınız. Çoğu dijital
fotoğraf makinesi modelinde siyah-beyaz modunun dışında "Sepia"
veya mavi ton modlarını da seçebilirsiniz. Son kararınızı vermeden
önce istediğiniz modlarda deneme çekimleri yapın ve bunlara
ekranınızda kısa bir süre bakın. Seçiminizi yaptıktan sonra da
seçtiğiniz modda çekiminizi yapın. Tabii normal çekim yaptıktan
sonra bu efektleri bilgisayarda uygularsanız çok daha kaliteli
sonuçlar da elde edebilirsiniz.
45. Renkleri fazla açmak
Yağmurlu ve puslu bir günü yağmurlu ama insana neşe veren bir güne
dönüştürmek için sadece +0,5'lik bir pozlama düzeltmesi yeterli. Bu
değeri girdiğinizde koyu ve boğucu griler daha cana yakın grilere
dönüşüverir. Özellikle şehirde yaptığınız çekimlerde pozlama
düzeltmesi iyi sonuçlar verecektir. Yağmurlu günlerde sert gölgeler
oluşmadığından karanlık bölgeler parlak güneş ışığında olduğundan
daha güzel görüntülenebilir. Beyaz dengesi ayarını değiştirerek de
etkileyici fotoğraflar elde edebilirsiniz. Örneğin manzara
çekimleri, renkleri biraz "ısıtarak" çektiğinizde daha güzel
görünürler. Bunun için makinenizin beyaz dengesi ayarını makine
modeline göre "bulutlu" veya "gölgede" seçeneklerinden birine
getirin. Bu, analog fotoğraf makinelerinde 81C filtresi ile elde
edilen etkiyi elde etmenizi sağlayacaktır. Eğer eski teknikleri
devam ettirip objektifinizin önüne bir 81C filtresi takarak çekim
yapmak istiyorsanız beyaz dengesi ayarını "günışığı" seçeneğine
getirmelisiniz. Yağmurlu ama yine de aydınlık günlerde ISO
duyarlılığını değiştirerek ışık etkisini artırabilirsiniz. Yüksek
duyarlılıkta makinenizin dinamik kontrast aralığı daralır ve bu
şekilde aydınlık bölgelerde daha az şekil çıkar. Bu da güneşin bu
bölgelerde daha fazla parladığı hissini yaratır ve havanın daha iyi
olduğu fikrine kapılmanızı sağlar. Tabii bu teknikte az da olsa
gren oluşacağını unutmayın.
Doğru ayarlar, kusursuz fotoğraflar (46-48)
46. Spor çekimleri
Dijital fotoğraf makinenizi spor çekim programına getirdiğinizde,
makineniz sizin için birbiriyle uyumlu en büyük diyaframı,
genellikle 2,8 değerini ve en kısa pozlama süresini seçer. Ama
makineni sahada gülleyi fırlatan sporcuyu yanınıza, tribüne
getirmesi için bir de uzun odak mesafeli objektife ihtiyacınız
olur. Bunun için yüksek seviye bir mega zumlu kompakt makine mi,
yoksa DSLR'lar için bu özellikleri taşıyan bir objektif mi alınması
gerektiği ise objektifin ışık gücüne bağlıdır. Çünkü ancak bu
durumda uygun pozlama sürelerine ulaşabilirsiniz. Eğer DSLR
makineniz için bu kadar büyük bir yatırım yapmak istemiyorsanız,
odak uzunluğundan biraz ödün vererek en düşük diyafram değeri 4,0
olan objektiflere yönelebilirsiniz. Hangi optik donanım olursa
olsun, bir spor fotoğrafçısının çantasından ayırmaması gereken
donanım ise doğru boyutlandırılmış bir ters ışık filtresidir. Çünkü
çoğu zaman çekim öncesi doğru ışık yönünü belirleyecek kadar
zamanınız olmaz. Bunun dışında özellikle tek ayaklı bir sehpa veya
bir tripod da mutlaka yanınızda olmalı. Genel anlamda ışık
değerlerinin değişmediği bir futbol karşılaşmasında ya da benzeri
başka durumlarda pozlama değerlerini el ile girmeniz sizin
açınızdan avantajlıdır. Yoksa makineniz siz her deklanşöre
bastığınızda pozlama değerlerini tekrar hesaplayacak ve bu
değerleri kullanacaktır. Motifiniz de sürekli merkezde
bulunmayacağından, örneğin futbol maçında oyuncunun çizginin
kenarında bulunduğu anda yapılan çekimlerde otomatik mod çekim
hatalarına neden olabilir.
47. Kar ve kumsal çekimleri
Lapa lapa bembeyaz kar yağarken otomatik modda yapılan çekimlerin
gri tonlarda çıktığına çoğu kez rastlamışsınızdır. Kar tatilinizde
çektiğiniz bütün fotoğrafların gri çıkması yüzünden kendinizi
suçlamanıza gerek yok; fotoğraflarınızın çöpe gitmesine neden olan
gerçek suçlu makinenizin mükemmeliyetçi ışık ölçüm sisteminin ta
kendisi. Çünkü ışık ölçüm sistemi sadece gri tonu (yoğunluğu)
ölçer. Bembeyaz karın veya kumsalın fotoğrafa bizim gördüğümüz gibi
yansıması için ise pozlama süresinde +1 veya +2 diyafram adımı
kadar bir düzeltme gerekebilir. Kimi dijital fotoğraf makinesi kar
veya kumsal çekim programlarında bu ayarı otomatik
olarak yapar. Bunun dışında dağlarda veya deniz kenarında
yaptığınız çekimlerde yoğun olarak bulunan ultraviyole ışığın bir
UV filtresi ile objektife girmesini engelleyerek de
fotoğraflarınızı iyileştirebilirsiniz. Bu şekilde hafif eflatun
tonlarda fotoğraflar elde etmekten kurtulmuş olursunuz ve
fotoğraflarınız kontrast açısından biraz zenginleşir. Bu tür
filtreleri fotoğrafçılık donanımları satan mağazalarda rahatlıkla
bulabilirsiniz. Ayrıca bu filtreleri kompakt makinelere takmak için
bir vida yuvasına veya modele özel bir dönüştürücüye ihtiyacınız
olacaktır.
48. Polarize filtre kullanımı
Polarizasyon filtreleri cam veya parlak yüzeylerde oluşan
istenmeyen yansımaları engellemelerinin dışında çoğu fotoğrafçı
tarafından renkleri daha canlı göstermeleri nedeniyle de
kullanılır. Birbiri üzerine yerleştirilmiş ve biri döndürülebilir
olan cam plakalar sayesinde sadece doğrudan gelen ışıkların
objektife girmesi sağlanabilir. Bu şekilde istenmeyen parıltılar
engellenir. Polarizasyon filtrenizi sadece gerekli oluğu durumlarda
temel görevini zamanlarda da, örneğin öğlen saatlerinde tepenizde
parlayan güneş altında fotoğraf çekmek istediğinizde kullanın.
Bunun yanında polarizasyon filtresi, ışığın üç diyafram adımı kadar
da azaltılmasını sağlar. Bu şekilde güneşli havalarda bile net alan
derinliği düşük çekimler yapabilirsiniz. Artık çoğu önemli filtre
yazılımsal olarak bilgisayarınıza gelebiliyor ve fotoğrafı çekimden
sonra işlemenize olanak tanıyor. Bu kural polarizasyon filtresi
için de geçerli. Ama tabii ki bu yazılımsal araçların yetenekleri
gerçek filtrelere oranla oldukça kısıtlı. Çünkü camdaki bir
yansımanın altında kalan motifinizi işleme yazılımınızda tekrar
görünür hale getiremezsiniz.
Doğru ayarlar, kusursuz fotoğraflar (49-50)
49. Fotoğrafların flulaştırılması
Optik ekipmanlarla gerçekleştirilen flulaştırma ve bununla birlikte
bir miktar aşırı pozlama ile sanatsal çekimlerde ten tonlarını öne
çıkarabilirsiniz. Optik flulaştırmanın PC başında flulaştırma
karşısındaki avantajı gözle görülebilir derece yüksek olan temel
keskinliğidir. Photoshop'un "Blur" filtresini kullanarak
bulanıklaştırdığınız karelerin kalitesi optik yolla yapılanlardan
çok düşüktür. Kaliteli fotoğraflar elde etmek için filtrelere çok
para harcamanız gerekmez: Kendi flulaştırma filtrenizi kendiniz de
üretebilirsiniz. Unutulmaya yüz tutmuş vazelin yöntemi ile yaratıcı
sonuçlar elde edebilirsiniz. Bunun için nötr bir UV filtresine veya
düz bir cama marketlerde bulabileceğiniz vazelini bulanıklaştırmak
istediğiniz bölgelere denk gelecek şekilde sürün. Özellikle ters
ışıktaki çekimlerde etkiyi artırmak için veya portre çekimlerinde
arka planı daha belirsiz hale getirmek için bu yöntemi
kullanabilirsiniz. Bu şekilde fazla harcama yapmadan kısa sürede
etkileyici sonuçlar elde edebilirsiniz.
50. Gün batımı
Dijital fotoğraf makinelerinin "Gün batımı" modunda flaş
kapatılarak
pozlama yaklaşık bir diyafram kadar azaltılır. Akşam karanlığına
bürünmeye başlayan ufku fotoğraflarken en sık yapılan hata çekim
için çok geç kalınmasıdır. Güzel çekimler için gökyüzü kızıllaşmaya
başlamadan bir saat önce çekim yapacağınız yerde olmalısınız.
Ayrıca tripodunuz da hem sallantıları engellemek, hem de ufku doğru
biçimde yatay doğrultuya alabilmek için yanınızda olmalı.
Çekimlerinizi güneş daha ufuk çizgisine yaklaşmaya başladığında,
pozlamayı üç veya dört diyafram adımı düşürerek yapmaya başlayın.
Fotoğraflarınızda daha şimdiden gökyüzünün
nasıl renklenmiş olduğunu görünce şaşıracaksınız. Pozlamayı
düşürmek yerine bir nötr filtre de kullanabilirsiniz. Bu şekilde
alt kısmın da çok karanlık olmamasını sağlayabilirsiniz. Filtreyi
doğru pozisyona getirmek ise biraz zamanınızı alabilir. Güneşi
doğrudan kadrajınızın ortasına almayın, daha çok sola veya sağa
denk getirmeye çalışın. Eğer ufukta bir gemi veya bir ağaç varsa
güneşin etkisi de büyük oranda artar: Burada güneşin etkisi biraz
kırılmış olur ve fotoğrafta daha çok ışık oyunu oluşur. Güneş
battığında ise ortamın bütün sihri kaybolur. Gökyüzünün kırmızılığı
artık merkezi olmadığı için sadece düz bir kırmızılık olarak
kalacaktır.