Depresyon tanısında telefon kullanımı...

Klinik depresyon, siz fark etmeden sizi etkileyebilecek, motivasyonunuzu yok edebilecek ve daha pek çok zihinsel sağlık sorununa yol açabilecek bir problemdir. Eğer fark ederseniz kolay bir şekilde çözümlenebilir ancak çoğu depresyon, fark edilmeden hayatları etkilemektedir. Neyse ki bunun bu şekilde olması gerekmiyor. Araştırmacılar, akıllı telefonların bir gün, erken uyarı sistemi olarak kullanılabileceklerini düşünüyorlar.

Şimdiye kadar sadece bir araştırma bu konuyu incelemiş durumda ancak sonuçları devasa bir potansiyel göstermekte. Araştırmacılar, Craigstlist üzerinden 40 gönüllüyü çağırarak, kendilerine standart demografik anketi ile depresyon testi uyguladılar ve telefonlarına, GPS konumlarını ve telefon kullanım verisini kaydeden bir uygulama yüklediler. İki hafta sonra bu veriler, modellerle karşılaştırılarak, kullanıcı davranışı ve depresyon skorları arasında bağlantı olup olmadığı incelendi ve bir bağlantının varlığı bulundu. Depresyon riskinde olan hastalar, sadece evde daha fazla vakit geçirmeye değil, telefonlarını da daha sık kullanmaya yatkınlardı. Değişkenleri düzenleyen takım, %87 oranı ile depresyonu bulmayı başarmıştı.

Bununla beraber, bu çalışmada ciddi sınırlamalar bulunmaktaydı. Araştırma, çok kısa bir zamanı kapsamakta ve toplumun sadece küçük bir kısmını içermekteydi. Ayrıca, neredeyse bütün telefon kullanım verisi – içeriği ne olursa olsun – toplanmaktaydı. Depresyonlu kullanıcılar daha mı fazla mesaj atıyorlar, Facebook kullanıyorlar veya oyun oynuyorlar? Araştırma, bu sorunun cevabını verememekte, ancak en azından bu eksiklerini açık bir şekilde itiraf ediyor.

Konunun daha fazla araştırmaya ihtiyacı olduğu kesin. Araştırmada da belirtildiği üzere "telefonlar insanların hayatlarının yapısında yer alıyorlar. İnsanlar, telefonlarını sürekli veya çoğu zaman yanlarına taşımaya yatkınlar ve telefonlar, kullanıcıdan herhangi bir çaba gerektirmeden, zahmetsizce bilgi sağlayabilmekteler."