Depolama ihtiyacınıza doğru çözüm
İster kapasite, ister performans olsun, rehberimiz ile doğru sabit diski kolayca seçebileceksiniz.
Sabit diskler. 1954'te IBM tarafından icat edilen bu aygıtlar bugün hala hayatımızın bir parçası. Okuma yazma kafası, plakası, motoru, arabirimi, şoka dayanıklılığı, devir hızı, kapasitesi, ön belleği, boyutu ve hiç sevmediğimiz "bad sector"leri ile sabit diskler başlı başına önemli bir konu. Peki bu bu kadar kriter ve özellik arasında ihtiyacınıza en uygun sabit diski nasıl seçeceksiniz? CHIP Online olarak önceki rehberlerimizde olduğu gibi bu rehberimizde de doğru ürünü seçmenize yardımcı oluyoruz.
Öncelikle sabit disk satın almadan önce ihtiyacınızı belirlemeniz gerekiyor. Alacağınız diski depolama için mi yoksa işletim sisteminizi kurmak için kullanacağınızı belirlemeniz şart. Buna göre uygun fiyatlı ve nispeten ideal performanslı bir disk veya biraz daha pahalı fakat her zaman beklediğiniz hızı sunabilecek bir diske yöneleceksiniz.
Tabii ki performans ve kapasiteyi bir arada isteyebilirsiniz. Fakat verilerinizi depoladığınız disk ile Windows'un yüklü olduğu diskin aynı alması, sisteminizin zamanla yavaşlamasına neden olacaktır. Bu yüzden sistem diskinizle depolama disklerinizi ayrı tutmakta fayda var.
Performans odaklı sabit diskler
Öncelikle işletim sisteminizi kuracağınız sabit diski seçelim. Burada düşük gecikme süresi en önemli kriterlerden birisi. tabii ki en düşük gecikme süresini, daha doğrusu erişim süresini, SSD'ler sunuyor. Fakat rehberimiz sabit disklerle ilgili olduğu için burada sizlere en hızlı sabit disklerden ve bu disklerin özelliklerinden bahsedeceğiz.
Öncelikle hızlı bir sabit diskin ilk koşullarından birisi arabirim. SATA II ve SATA III arabirimi günümüz performanslı disklerin vazgeçilmez arabirimleri arasında yer alıyor. Eğer SATA I arabirimli bir bilgisayarınız varsa daha şimdiden bu disklerden tam performans almayı unutun. Okuma yazma hızlarına ulaşabilseniz de girdi/çıktı hızlarına erişmeniz mümkün olmayacaktır. Bu bağlamda öncelikle anakartınızın SATA II desteklediğinden emin olarak başlayın sabit disk arayışınıza.
Sonrasında alacağınız diskin devri önem kazanıyor. Performanslı disklerin plakaları genelde dakikada 7200 devir ile dönmekte. Daha fazla performansa ihtiyaç duyuyorsanız 10.000 devirde dönen diskler bulabilmek de mümkün. Fakat bu disklerin yüksek fiyatları yüzünden doğrudan SSD'ye yönelebilirsiniz. Öte yandan 7200 RPM modeller ise makul fiyta aradığınız performansı sunabiliyorlar. Samsung, Seagate ve Western Digital gibi devlerin üst seviye disklerine göz atalım.
Samsung, Seagate ve Western Digital'in en iyileri
Her ne kadar Samsung sabit disk departmanını Seagate'e satmış olsa da firmanın hala kendi markasıyla sattığı modeller mevcut. Bu modeller arasında en performanslı olanlar ise Spinpoint Fx serisi. F1 ile başlayan bu seri günümüzde artık F4'e ulaşmış durumda. Öte yandan ülkemizde sadece F3 serisi diskler bulabildik. Fakat yine de bu diskler eğer performans istiyorsanız mutlaka göz atmanız gerekenler arasında.
Sabit disk arenasındaki en büyük dev Seagate'in performans çözümü ise Barracuda XT adını taşıyor. 64 MB ön belleği olan bu diskler SATA 6Gb/s arabirimini kullanıyor ve plaka başına 500 GB depolayabiliyor. Bu da performansı artıran bir başka etken olarak göze çarpıyor. Zira plaka başına depolanabilen veri miktarı arttıkça okuma/yazma kafasının veriye ulaşma süreci de hızlanıyor. Bir diğer deyişle erişim süresi düşüyor.
Western Digital söz konusu performans olduğunda ilk duraklarınızdan biri olmalı zira firmanın VelociRaptor serisi diskleri 10.000 RPM hızında çalışıyor. faakt fiyatlarının el yaktığını da belirtelim. Bu yüzden firmanın yine performans odaklı bir başka serisi olan Caviar Black'lere yönelebilirsiniz.
SATA 3 ne kadar gerekli?
SATA 6 Gbp/s, bir diğer adıyla SATA III arabirimi sayesinde sabit diskler saniyede 750 MB aktarma hızına ulaşabiliyorlar. Fakat işin ilginç yanı piyasada bu hızı sunabilen sabit disk yok. En hızlı SSD'ler dahi saniyede 500 MB civarında aktarım hızı sunuyorlar. 500 MB'dan daha hızlı olanlar ise genelde PCI Express portuna takılıyorlar.
Bu bağlamda sabit disk alırken illa ki SATA 3 olmasına gerek yok. SATA II diskler de gayet performanslı çalışıyor, hatta arabirimi tam anlamıyla kullanamıyorlar bile. Anakartınızda SATA III yuvası varsa de endişe etmeyin. SATA arabirimi geriye dönük uyumlu olduğu için doğrudan SATA II diskinizi takabilirsiniz.
SATA ile hayatımıza giren bir başka olgu da Jumper'ların kısmen tarih olması. Sadece SATA II diski SATA I portuna takacağınız zaman Jumper ayarı gerekiyor. Fakat piyasada artık SATA I diskler çok nadir olduğu için buna da gerek kalmadı. Yine eskiden başımızı çok ağrıtan Master-Slave ayarı da tarih oldu.
İkinci el disk alırken dikkat!
Bazı bilgisayar bileşenlerini ikinci el almak her zaman karlı olsa da sabit disk gibi hassas bir bileşeni ikinci el alırken başınıza çok büyü bir bela alıyor olabilirsiniz. Sabit disklerin belirli bir ömrü var. Yani işlemciler gibi sonsuza kadar çalışamıyorlar. Bu bağlamda disklerde arızalı sektörler oluşabiliyor, motor bozulabiliyor, okuma-yazma kafası vurmaya başlıyor veya diskin içine hava girebiliyor.
Tüm bu durumlar diskin çoğu durumda kullanılamaz hale gelmesine neden oluyor. Bu yüzden ikinci el sabit disk alacağınız zaman satıcıdan iki şey istemenizi şiddetle tavsiye ediyoruz. Bunlardan ilki diskin S.M.A.R.T. tablosu. İkincisi ise yüzey tarama raporu.
S.M.A.R.T. teknolojisi, sabit disklerin kendi kendisini kontrol etmesine yarayan bir teknoloji. Ancak bu teknoloji herhangi bir hata verdiğinde XP veya Vista kullanıyorsanız bundan anında haberdar olamıyorsunuz. Windows 7 kullanıyorsanız işletim sistemi sizi "sabit disk sorunu algılandı" şeklinde uyarıyor. Makalemizin devamında hem yüzey taraması hem de S.M.A.R.T. taramasını gerçekleştirebilecek yazılıma değiniyoruz.
Diskinizi sorunlara karşı tarayın
S.M.A.R.T. tablosunda çok farklı veriler mevcuttur. Bunlar arasında sabit diskteki bozuk sektörler, motorun başarısızlıkla sonuçlanan tam devre ulaşma denemeleri, kafa sorunları ve diskin kullanım süresi gibi çok daha fazla veri yer almaktadır. Tüm bu verileri görebilmek için HD Tune gibi bir yazılım kullanabilirsiniz. Bazı değerler sarı gösteriliyorsa, sadece bir tane değer olmak kaydıyla, diski kullanmaya devam edebilirsiniz. fakat her halükarda verilerinizi yedeklemeniz tavsiye edilir.
Yüzey taraması ise diskteki hasarlı alanları tespit eden bir işlemdir. Bu işlemi de HD Tune içerisinde yer alan "Error Scan" sekmesinden yapabilirsiniz. Burada Quick Scan seçeneğini seçmemeniz tavsiye edilir. Böylece diskteki her sektör tek tek taranmış olur.
Eğer bir hata varsa o diski satın almayın, satıyorsanız da satmaktan vazgeçin. Aynı durum yeni satın aldığınız disk için de geçerli. Yanlış kargolandığı için taşıma esnasında bozulan disklere çok rastladık. Bu yüzden diski bilgisayarınıza taktıktan sonra arşivinizi kendi elinizle çöpe atmadan önce mutlaka bir tarama yapın.
Format atmak diske zarar verir mi?
Her ne kadar satın alma rehberimizin dışında olsa da sık sık sorulan bu soruya bir açıklık getirelim edik: Hayır! Aksine format atmak sabit diskinizin ömrünü artırır! Format atmanın, ya da Türkçe karşılığı ile diski biçimlendirmenin diske zarar verdiği efsanesi bu konuda yeteri kadar bilgi sahibi olmayan, ya da bilgilerini güncellemeyen kullanıcılar ve satıcılar tarafından hala anlatıla durmaktadır. Bunu, aşırı ısınmadan dolayı sistemin kapanmasına neden olan Pentium IV Prescott işlemcilerden bahsetmeyen fakat AMD'nin K6 döneminden bu yana bilgilerini güncellemediği için "AMD ısınıyor" gibi içi boş şehir efsaneleri üreten satıcı ve kullanıcıların ürettiği diğer şehir efsanelerine benzetebiliriz.
Yeteri kadar iyi araştırılmadığından dolayı disk biçimlendirme, Low Level Format gibi sektörlerin yeniden yazıldığı bir işlem sanılmakta. Oysa ki format işleminde yapılan tek şey, sabit diskteki verilerin masaüstünüzdeki bir klasörü siler gibi -fakat bu defa bütün klasörlerin- silinmesinden başka bir şey değil.
Uzun zamandan beri kullanılan işletim sisteminiz, winsxs gibi uyumluluk sağlayan klasörlerin de şişmesiyle sabit diske çok daha fazla yük bindirmeye başlar. Bu da sabit diskin daha da yoğun çalışması anlamına gelir. İşte bu yüzden sabit diskleri biçimlendirmek diskin ömrünü artırır.