Daha Önce Soyu Tükenen 17 Tür, Tekrar Ortaya Çıkarak Herkesi Şaşırttı

IUCN Kırmızı Liste Kılavuzlarına göre bir tür, en son üyesinin de öldüğüne yönelik hiçbir makul şüphe kalmadığı zaman soyu tükenmiş sayılıyor. Ancak kısa bir süre önce Nature Plants üzerinde yayımlanan bir araştırma, daha önce soyu tükenmiş olarak düşünülen Avrupa'ya özel 17 bitki türünün artık bu listeden çıkartıldığını belirtiyor.Tuşlu Telefon Pazarı Eriyor; Bu Pazarın Önemli Oyuncusu Samsung DüşüyorTuşlu (ya da "akılsız") telefon pazarı her geçen gün erirken, bu pazarda önemli bir payı olan Samsung da bu durumdan etkileniyor.

Araştırmacılar, bilimsel yayımlar ve kırmızı listeler gibi kaynaklarda soyu tükenmiş olarak sayılan 36 Avrupa bitkisinin durumunu tekrar incelediler ve 17'sinin listelerden çıkartılması gerektiğini keşfettiler.

Yazarların makalede özellikle dikkat çektikleri üzere bu bitkilerin tekrar keşfedildiği yerin, binlerce botanist ve sivil bilim insanı tarafından iyi bilinen ve keşfedilmiş olan bir bölge olması önemliydi. Bu türlerin ikisi doğada bulunurken (biri Hırvatistan'da Velika Palagruza Adası'nda ve diğeri Arnavutluk'ta Prokletiye ve Korab Dağlarında) diğer ikisi ise soyu tükenmeden önce korunmaya alındıkları botanik bahçelerinde (biri Utrecht Üniversitesi Botanik Bahçesi'nde bulunuyor ve diğeri Lerwick'teki Shetland Vakfı tarafından yetiştirilerek kısa bir süre önce doğaya geri kazandırıldı) bulundu.Bir YouTuber, Tenet Filmini Game Boy Advance Kartuşuna Sığdırmayı BaşardıChristopher Nolan, Tenet filminin IMAX'te izlenmesi gerektiğini savunadursun, bir YouTuber Tenet'i Game Boy Advance kartuşlarına sığdırmayı başardı.

Soyu tükendiği düşünülen 17 türün geri kalanı ise sınıflandırma alanındaki gelişmelere ve doğadaki yanlış gözlemlerin düzeltilmelerine göre tekrar sınıflandırılırken diğer türler ile aynı oldukları bulundu. Her ne kadar bu durumun, daha önce kaybolduğu düşünülen türlerin tekrar bulunmasından daha az heyecan verici olduğu rahatlıkla söylenebilse de, bu türlerin korunması için büyük bir önem taşıyor. Artık tehlikede olmadığı belirlenen türlerin daha fazla koruma önemline ihtiyaç duymamasıyla beraber de bu kaynakların diğer yerlere ve türlere aktarılması mümkün olacak.