Çok tartışılacak bir Jobs belgeseli geliyor!
Steve Jobs'un hayatını konu alan yeni belgesel, hayranlarını bir hayli kızdıracak gibi görünüyor!
Alex Gibney'in yeni Steve Jobs belgeseli Steve Jobs: The Man in the Machine, 4 Eylül'de sinemalarda, iTunes ve VOD üzerinde gösterime giriyor. Belgeselin öne çıkan tarafı ise Jobs'un bilgisayarların dünyayı değiştireceğine dair bitmeyen inancı ve hedeflerine ulaşmak için başkalarının hayatlarını ayaklarının altına alan bir işadamını tasvir etmesi.
Apple'ın belgesele dahil olmak istememesinin nedeni, belgeselde Jobs'un bu şekilde anlatılıyor olması. Filmi SXSW'de izleyen Apple yöneticisi, aynı zamanda Steve Jobs'un yakın arkadaşı Eddy Cue, gördüklerini uygun bulmadığını tweet'leyerek dile getirmişti.
Alex Gibney, filminde Steve Jobs'a olan inancı inceleme altına alıyor. Jobs, 2011'de öldüğünde rock yıldızları Kurt Cobain ve John Lennon gibi yasla ve övgülerle uğurlanmıştı. Ancak Gibney, Jobs'un bir rock yıldızı olmadığını, işadamı olduğunu vurguluyor. Filmin bir kısmında daha önce de duyduğumuz hikaye anlatılıyor: Jobs, insanları duygusal olarak bağlayan cihazları ilk kez üreten kişi oluyor. IBM'in aksine Jobs'un cihazları, iş makineleri değil, hayat makineleri.
Apple'ın filmi izlemenizi istememesinin sebebi ise Gibnet'in Jobs'u taşlamak için eline geçen her fırsatı kullanmış olması. Firmanın film için herhangi bir çalışanının veya yöneticisinin röportaj vermesine izin vermediği de biliniyor. Film, Jobs'un etik ve ahlaki olmayan her türlü davranışı için bolca zaman ayırıyor.
Özetle film, Steve Jobs'un hem bilgisayarları herkesin hizmetine açan bir adam olduğunu, aynı zamanda ailesine ve en yakın arkadaşlarına bile kötü davranabilen bir sosyopat olabildiğini gözler önüne seriyor. Gibney'in Jobs tasvirinin birçok çevre tarafından "ağır" bulunabileceğini şimdiden görebiliyoruz.