CHIP Online MacBook Air'ı test etti
Sansasyonel tanıtımı ile dikkatleri üzerien çeken Apple MacBook Air'i teste tâbi tuttuk...
Aşırı ince ve çok hafif - Apple, MacBook Air ile tipik laptoplar arasından sıyrılıyor. Fakat bu özel-cihaz sadece bir balon mu yoksa cidden sadece iyi görünmekten fazlasını yapabiliyor mu?
Bu senenin başında Apple, notebook dünyasını heyecan verici MacBook ile alt üst etti. Zira en güzel tasarımlı laptoplar bile bu kadar lüks bir dizayn sunmuyordu. Buraya kadar herkes hemfikir olsa bile, iki farklı notebook modelinin fiyatları konusunda aynı şey söz konusu olmuyor.
Test yapmamız için sunulan ufak sürümde (yaklaşık 2470 Dolar, yurtdışı fiyatı) Intel Core 2 Duo P7500, 2 GB cihazın içine lehimlenmiş RAM ve 80 GB sabit disk mevcuttu. Sabit disk konusunda bir parantez daha açmak lazım; yaklaşık 1300 Dolar fiyat farkı ile sabit diski 64 GB'lık SSD disk ile değiştirebilirsiniz. Bu flash hafıza tabanlı diskler (SSD) ve 1.8 GHz işlemci, daha güçlü MacBook Air modellerinde fabrika çıkış olarak mevcut. Bunların fiyatı ise: 4220 Dolar (yurtdışı fiyatı).
Ucuz modellerin performansı tüm Office-işleri, internette dolaşma, film, fotoğraf ve müzik oynatımına yetiyor. Fazla kaynak gerektirmeyen yahut birkaç senelik oyunlar da çalışıyor. Her şey için yeterli güç bu modellerde mevcut değil.
Donanım: Pek bir şey yok
Hafifliği ve ince kasası sebebiyle MacBook Air'in donanım listesi, lüks restoranlardaki menü kitapçıklarını andırıyor: kısa ve öz. Test sürümü bir webcam, Bluetooth, 300 MBit-WLAN ve kutu içeriğine dâhil adaptör ile dijital veya analog bir monitöre bağlantı yapmak için kullanabileceğiniz Micro-DVI portu sunuyordu.
Minicik ve sadece bir adet USB portundan birkaç adet sunulabilirdi. Sizlere hemen bir USB-çoklayıcı almanızı tavsiye ediyoruz. Böylece seçime bağlı olarak artı 140 Dolara sunulan harici DVD-yazıcı dışında daha fazla cihazı (flash bellek, fare, yazıcı vs.) bağlayabilirsiniz. Sunulan DVD-yazıcı ise sadece MacBook Air'de çalışıyor - ne PC'lerde ne de başka Apple laptoplarda bu yazıcıyı kullanmanız mümkün değil. Sebep: Çalışmak için yuvadan USB standardının sunabildiği enerjinin dört katı fazlasını çekiyor. Apple dünyasında son derece yaygın olan Firewire ve LAN portları eksik.
Stereo çıkışından gelen sesler yüksek değil ve ölçüm değerleri de bu sübjektif izlenimi doğruluyor: orta seviye ve bir MP3 çalarla karşılaştırılamaz nitelikte. Tüm bunlar ne MacBook Air'in gösterişli tanıtımına ne de kullanılan mono hoparlörle bağdaşmıyor.
Ergonomi ve tasarım: Sade tasarım etkiliyor ama…
Tüm etkileyiciliğine rağmen MacBook Air podyumdaki diğer rakipleri ile karşılaştırma yapılmasından çekiniyor. Bu rakipleri genellikler tüm girişlerini büyük bir cesaretle gösterirken MacBook Air seçkin bir ağırlılıkla geride duruyor. İyi klavyesi, göze çarpmayan havalandırması ve gizlenmiş bağlantı arayüzleri ile MacBook Air'in alüminyum kasası neredeyse tamamen düz. Dezavantaj: Sabit disk artırımı veya batarya değişimi gibi servis işlerini sadece resmi Apple teknikerleri yapabiliyor. Zeki kullanıcılar en azından bataryayı değiştirmek için bir yöntem buldular fakat bu sefer cihazın garanti süresi devre dışı kalıyor.
Buna ek olarak Air'in sürekli düşük voltaj altında çalıştığı dikkatimizi çekti. Elektriğe bağlı olarak kullanmak da pek yardımcı olmuyor zira hafif adaptörün topraklaması yok.
Klavye ve touchpad: İyi ve püf noktalarla
dolu
Apple diğer üreticiler gibi klavyeyi laptop kasasına doğrudan
entegre etmiyor bilakis yüzeydeki uygun boşluklar arasında
geçiriyor. Bu sadece güzel görünmekle kalmıyor aynı zamanda
tozlanmanın da önüne geçmiş oluyor. Buna ek olarak Apple klavyeyi
çevredeki ışık miktarına bağlı olarak değişen bir arka aydınlatma
ile süslemiş. Ekstra büyük olan toucpad'de farklı özellikler
sunuyor: Aynı iPhone'da olduğu gibi özel dokunuşlara tepki
verebiliyor. Mesela iki parmağınızı birbirinden uzaklaştırarak
resmi büyültebiliyorsunuz.
Ekran: Sınıfının en iyisi
Parlak 13.3 boyutundaki ekran LED arka aydınlatması kullanıyor.
Böylece 410 cd/m2 ile son derece parlak ve yüksek bir kontrast
oranına (973:1) sahip. Sonuç olarak dışarı mekanda çalışmaya uygun.
Tek dezavantajı sınırlı görüş açıları. Kafanızı biraz hareket
ettirdiğinizde ekran hiç de parlak gözükmüyor bilakis sanki
üzerinde sütlü bir katman varmış gibi duruyor.
Windows ile çalışma: Şu an için uygun değil
MacBook Air alıp "Boot Camp" ile Windows XP veya Vista kullanmak isteyenle hayal kırıklığına uğrayacak. Çünkü bu durumda fanlar sürekli çalışıyor, ses kartı çalışmıyor, ekran keskinliğini kaybediyor ve Windows XP ara sıra grafik hataları ile çöküyor. Buna ek olarak biraz çalışan veya bazen hiç çalışmayan touchpad, düzensiz aralıklarla tanınmayan USB portu, eksik webcam ve SuperDrive desteği geliyor. Liste böylece devam ediyor. Tavsiyemiz MacBook Air'i sadece yanında verilen MacOS ile kullanmanız olacaktır.
Taşınabilirlik: Çok hafif ve iyi batarya
süresi
Hafifliği ve inceliği ile MacBook Air gelecekte çıkacak olan
notebook modellerinin öncüsü oluyor. Daha ince ve daha hafif 13.3
inç ekran şu an için yok. Ön yüklü olarak gelen MacOS 10.5 Leopard
ile 37 Watt'lık batarya Word-testinde beş saat, tam yük altında ise
yaklaşık iki saat dayandı. Windows XP kullanıldığında aynı süre
sunulamıyor ve değer yüzde 30 oranında düşüyor. Elbette bu durum
ACPI ve enerji tasarrufu fonksiyonlarındaki sürücü ve uyum
sorunlarından kaynaklanıyor.
Sonuç - Teknik veriler tablosu
Sonuç
Şüphe yok ki, Apple MacBook Air tasarım alanında büyük bir adım
attı. Fakat geri kalan bileşenler, kullanılan ekran kadar parlak
değil. Apple fonksiyonellikten feragat edip kozunu yalnız tasarım
alanında kullanıyor: Sadece bir USB portu, optik sürücü eksikliği
ve mono hoparlör bu kritik noktalardan birkaçı. Dolayısıyla MacBook
Air, kullanıcısının kendisine hayranla bakmasını sağlayan fakat
uygulamada birçok sınırlandırma ile yaşamasına sebep olan bir
laptop.
Alternatif
Şu an tasarım konusunda hiçbir laptop MacBook Air'in eline su
dökemiyor. Fakat aynı fiyata daha fazla donanım sunan 13.3 inçlik
bir laptop arıyorsanız tavsiyemiz Fujitsu Siemens LifeBook S 6410
olacaktır. Dört milimetre daha kalın ve biraz daha ağır olduğu için
bir tasarım harikası olmasa da donanım desteği konusunda sizi yarı
yolda bırakmayacaktır.