Apple'ın MacBook'ları mercek altında
Artıları ve eksileriyle MacBook'ları inceledik, doğru seçim için kapsamlı bir rehber hazırladık...
Apple dizüstü bilgisayarlar eskiden yaratıcı hippilerin şık oyuncaklarıydı. Ama Macbook'lar Windows'la iyi geçinmeye başladıktan sonra rolleri değişti ve daha geniş bir kullanıcı kesimine hitap etmeye başladılar. Yüksek kaliteli işçilikleri, düzgün donanımları ve mükemmel tasarımlarıyla MacBook'lar artık her kullanıcının hayallerini süslüyor. CHIP olarak biz de görevimizi yerine getirip karar vermenize yardımcı olacağız.
Apple dizüstü bilgisayarları olmasa dünya bambaşka bir yer olurdu: "Sex and the City"de Carrie Bradshaw yazacak bilgisayar bulamaz, "Independance Day"de Jeff Goldlum uzaylı bilgisayarlarına virüs bulaştıramaz ve "Blade 3"de Wesley Snipes vampir kıyımı yapamazdı. Ama Macbook'lar sadece dünyayı kurtarmak veya v ampir katliamı yapmak için gerekli değil. Artık herkes bir Apple sahibi olabilir. Özellikle iPod ve iPhone sayesinde hergün daha fazla Windows kullanıcısı Apple mağazalarının yolunu tutuyor.
Güncel Apple dizüstü bilgisayarları amaçları ve fiyatlarıyla birbirinden kolayca ayrılıyor. Bir tarafta ucuz ama daha az donanıma sahip Macbook'lar varken diğer tarafta daha pahalı ama profesyonel Macbook Pro'lar boy gösteriyor. Bunların arasında da çantadan çıktığında bütün dikkatleri üzerine toplayan Macbook Air var.
Modeller arasındaki farklar kolay anlaşılır olsa da bir Apple mağazasına gidip araştırma yapmadan gözünüz kapalı birini alırsanız başınız ve cebiniz oldukça ağrıyabilir. Bu yüzden sizin için Apple dizüstü serisinin artılarını ve eksilerini bir araya getirdik.
Apple almak ya da almamak
Macbook alırken iPod'u veya iPhone'u hatırlamalısınız: Ödediğiniz para sadece tasarım için değil, sadece Apple'da olan üzerinde düşünülmüş, güzel işlevler ve ayrıntılı donanımlar için. Ama üzerinde elma olan her donanımın da altından olmadığını hatırlamak gerek.
Eğer bilgisayar ürünleri alırken biraz cimriyseniz ve bütçenizi büyütmek istemiyorsanız, Apple'da pek mutlu olmayacağınızı söyleyebiliriz. Çünkü hemen hemen bütün elektronik mağazalarından en fazla 1.000 TL'ye günlük ihtiyacınızı karşılayacak, eğitiminizde size yardımcı olacak veya ofis işlerinizi kolaylaştıracak bir dizüstü veya netbook alabilirsiniz. Ama Apple mağazalarında en basit beyaz polikarbonat kasalı MacBook'la çıkmak bile size en az 2.600 TL'ye patlıyor. Giriş sınıfındaki alüminyum kasalı MacBook'lar ise 3.300 TL'den başlıyor. Profesyonelliğe adım attığınızda ise fiyatlar bir anda 4.400 TL civarına fırlıyor. Havadan hafif MacBook Air ise pahada hiç o kadar hafif değil: 4.360 TL. Bu yüzden MacBook'lar diğer markaların modelleriyle karşılaştırıldığında fiyat açısından hep üst sınırlarda kalıyor.
Donanım ve yazılım aynı elden
En modern teknik, ama yüksek fiyata
802.11n (draft) destekli kablosuz ağ, Bluetooth 2.0 EDR, çoklu-dokunmatik trackpaddve sabit disk koruması diğer üreticilerden önce ilk olarak Apple'da seri üretimine geçilen özelliklerden sadece bazıları. Yani aslında MacBook almak, son teknoloji bir dizüstü almak anlamına geliyor. Tabi bu hep kendi dezavantajlarıyla geliyor: Fiyatlar yükseliyor ve bellek ile sabit disk gibi yükseltilebilir donanımdan kısılıyor. Örneğin en uygun fiyatlı MacBook sadece 120GB'lık sabit disk ile geliyor.
Tabi Apple'In bu dezavantajı telafi edebilecek avantajları da var. Bunlardan en önemlisi sistemle beraber gelen yazılımlar. Beraberinde gelen iLife paketi standart bir kullanıcının bütün fotoğraf yönetim (iPhoto), video düzenleme (iMovie) ve DVD oluşturma (iDVD) ihtiyaçlarını karşılayabiliyor. Mac Os X'in Windows'a olan üstünlükleri de hafife alınır cinsten değil. Örneğin yedekleme yazılımı Time Machine hem kişisel hem de küçük çaplı ticari işletmeler için yeterince uygun bir çözüm. Front Row ise ek bir harcamaya gerek kalmadan bilgisayarınızı zarif bir medya merkezine dönüştürüyor.
Doğru Macbook'u seçmek
Herkes için mükemmel bir MacBook ne yazık ki yok. En üst modeli alsanız bile feragat etmek zorunda olduğunuz şeyler var. Orta sınıf ise temel olarak bütün kullanıcıları memnun edebilecek özelliklere sahip.
Havadan hafif: Macbook Air
Eğer küçük ve hafifi bir MacBook istiyorsanız tek çareniz MacBook
Air almak. MacBook Air 1,3 kg'lık ağırlığıyla en
yakın MacBook'a 700 gram fark atıyor. Pro sınıfı ise 2,5 kg (15,4
inç) ve 3 kg (17 inç) ile ağır sikleti oluşturuyor. MacBook Air'in
ekranı 13,3 inç, kalınlığı ise sadece 2
cm. Bu özellikleriyle Air aslında iş bilgisayarı olmaya
uygun. Ama donanımsal eksiklikleri var. Örneğin sunumlar için Apple
Remote (80 TL) ve kablosuz ağların olmadığı yerlerde bağlantı için
Ethernet adaptörü (74 TL) şart. Tabi daha çok USB alet
bağlayabilmek için USB çoklayıcınız da olmalı. Sunum yapmaya
gittiğiniz yerde kara kara VGA veya DVI girişini mini
DisplayPort'unuza nasıl bağlayabileceğinizi düşünmemek için ise 95
TL'yi gözden çıkarıp adaptör almalısınız. Eğer TextEdit'ten
gelişmiş bir kelime işlemciye ve bir sunum yazılımına ihtiyaç
duyuyorsanız paraya kıyıp 185 TL'ye iWork
almalısınız. Ah, tabi Macbook Air'in optik sürücüsü olmadığını da
unutmamak lazım.
Fiyatı: 4.360 TL - 6.612 TL
BMW 3 serisi, Audi A4 ve
Apple MacBook: Hepsi orta sınıfı temsil ediyor.
Ama tam anlamıyla ortalama bir kullanıcının sınıfını değil. Hele
üretici Apple olunca hiç değil. Çünkü 2.600 TL'den
başlayan fiyatlar çoğu kullanıcı için oldukça yüksek. Ama
rahatlıkla çoğu kullanıcının MacBook alarak hayallerinin
bilgisayarına kavuşacaklarını söyleyebiliriz.
Kişisel kullanımlarda beyaz polikarbonat kasalı modeller
özellikle çekici fiyatlarıyla çok uygun. Biraz daha iş ağırlıklı
kullanımlar için ise daha hızlı RAM'leri, çoklu-dokunmatik
trackpad'leri ve aydınlatmalı klavyeleri (sadece 2,4 GHz'lik
modelde) ile alüminyum kasalı modeller seçilmeli. Yeni alüminyum
kasalı modeller Nvidia çipsetleri ile enerji konusunda daha cimri
olsalar da ihtiyacı olanlar için FireWire
kapılarının olmaması bir dezavantaj.
Fiyatı: 2.600 TL - 4.015 TL
Her açıdan en üst seviye donanıma sahip olmak istiyorsanız
MacBook Pro'ları gözden geçirmelisiniz. Zaten 13,3
inç'lik ekran sizin için yeterli değilse seçiminizi mecburen
profesyonellerden yapmanız gerekiyor: Diğer MacBook'lar sadece 13,3
inç'lik ekranla geliyor.
15,4 ve 17 inçlik MacBook Pro'lar aslında fazla
gezenler için pek uygun değil. 2,5 kg ve 3
kg'lık ağırlıklarıyla sırtınızda da taşısanız bir süre
sonra size taş kadar ağır gelecektir. Tabi bu kadar ağırlık boşuna
değil: Video işleyenler için Firewire 800 karpısı
ve Expresscard girişi sadece bu modellerde var. Ek
olarak bu modellerde bulunan grafik işlemci de MacBook Pro'ların
görsel yeteneğini arttırıyor. Bütünleşik UMTS
modemi ve eSATA kapısı olmaması ise eksikleri. Bu
yüzden çok gezen ve sürekli internete ihtiyaç duyan biriyseniz bir
UMTS kartı almanız gerekiyor. Bir diğer dezavantajı ise parlak
ekranı. Eğer MacBook Pro'nuzu ofisinizde kullanmayı düşünüyorsanız
bir bağlantı istasyonunu da (docking station)
özleyeceğinizi söyleyebiliriz.
Fiyatı: 4.500 TL - 5.925 TL
Unutulmaması gerekenler
Eğer bu renkli dünyanın gözünüzü boyamasına izin verirseniz ileride mutlaka başınız ağrır.Bu yüzden size bazı eklentileri nasıl daha ucuza halledebileceğinizi göstermek istedik.
Her ne kadar Windows güncel MacBook'larda sorunsuz çalışsa da bilgisayarların asıl performansını Mac Os X ortaya çıkarıyor. Bunun en geçerli örneği pil ömrü: Yaptığımız testler de Windows ile çalışan MacBook Pro normal kullanımda 1 saat 46 dakikada pes ederken aynı bilgisayar Mac Os X ile 5 saat 5 dakika çalıştı. Bunun temel sebebi Window'ta ek 3B grafik işlemcisinin kapatılamaması. Mac Os X gerekmediği durumlarda bütünleşik işlemciye geçerek enerji tüketimi oldukça azaltıyor. Sadece 3B grafik işlemcisiyle çalıştırdığımızda bile Mac Os X 2 saat 39 dakika kullanıma izin verdi. Mac Os X'in bu özelliklerinden vazgeçmeden Windows yazılımlarını kullanmak için ise Parallels veya VMware gibi sanal Windows sistem yazılımları kullanmanız gerekiyor. Bu da en az 4GB RAM belleğe ihtiyacınız olacak demek.
Ne MacBook, ne MacBook Air, ne de MacBook Pro oyun için tasarlanmış
bir bilgisayar. Bu yüzden oyun anlamında çok büyük
beklentilerinizin olmaması gerekiyor.MacBook'lardaki bütünleşik
Nvidia grafik işlemcisi 16 Shader
ünitesine sahip olsa da kendine özel bir belleği olmaması yüzünden
yavaş kalıyor ve ancak giriş seviyesi bir 3B grafik kartı
performansı sunuyor. Bu eski oyunlar için yeterli, ama yeni
oyunlarda grafik detaylarını kısmanız gerekiyor. MacBook
Pro'lardaki ek grafik işlemcisi (Nvidia GeForce 9600
GT) bütünleşik işlemciden çok daha hızlı, ama yine güncel
grafik işlemcilerine kafa tutacak kadar değil.
Dizüstü bilgisayarların kasaları genelde oldukça zor açılırlar.
Macbook'larda da durum farklı değil. Ama yükselttiğiniz parçaları
kendiniz monte ederek maliyetten tasarruf etmek için başka çareniz
yok.
RAM ve sabit diski değiştirmek genel anlamda kolaydır. Sizi tek zorlayacak nokta Apple'ın kullandığı mini yıldız veya torx (çok kenarlı) vidalar olabilir. Dikkat etmeniz gereken konu ise özellikle yeni Nvidia çipsetli bilgisayarlarda RAM uyumluluğu. Bugünlerde sıkça rastlanan bu sorun laboratuarımızda bizim de başımıza geldi. 4GB'a yükselttiğimiz bir MacBook Pro bütünleşik ekran kartı her devreye girdiğinde sorun yaratıyordu. Biz çözümü ancak belleği eski haline getirmekte bulduk.
Optik sürücü değiştirmek ise çok daha karışık bir iş. Bu yüzden bu tür bir işe girişmeden önce el kitabını iyice okumalısınız.
Karar anı: Hangi Mac?
Ne yazık ki iPod'larda olduğu gibi herkese uygun bir çözüm yok. Birinden birini seçip bazı özelliklerden feragat etmelisiniz. Bu yüzden satın almadan önce nerelerde kullanmak istediğinizi iyice düşünmelisiniz.
Diğer markalarda olduğu gibi 1.000 TL'ye ucuz bir dizüstü almak Apple'da mümkün değil, en azından birinci el ürünlerinde. Bu yüzden paranızı istemediğiniz özelliklere yatırmış olmamak için karar vermeden önce iyice düşünmelisiniz.
Eğer ağırlık ve boyutlar sizin için önemliyse tek seçeneğiniz MacBook Air. 13,3 inç'in altında MacBook yok. Orta sınıf Apple dizüstü bilgisayarları MacBook'lar ise genel olarak kullanıcıyı en çok mutlu eden modeller. Evdei işte ve okulda bütün işlerinizi bir MacBook ile görebiliyorsunuz.
İş dünyası Apple için biraz uzak
Standart kullanıcılar için MacBook harika olsa da Apple'ın iş
dünyası için mükemmel bir çözümü yok. MacBook
Pro'nun yansıtan ekranı ve bağlantı istasyonunun olmaması
onu Dell gibi iş çözümlerinde liderler üreticilerle boy
ölçüşememesine neden oluyor. Donanımsal açıdan da
eSATA ve bütünleşik UMTS modem
Pro'ların eksikleri olmaya devam ediyor. Ek grafik işlemcisi ise
bir dizüstü için oldukça yüksek bir performans sunuyor.
Salt tasarımdan çok daha öte
MacBook dünyasına girmek aslında şık bir dizüstü
bilgisayarı moda bir aksesuar olarak taşımaktan çok çok öte. Üst
seviye işçiliği, Mac Os X altında oldukça uzun pil
ömrü, sınıfına uygun grafik performansı ve çok nadir çalışan
fanlarıyla MacBook'lar insana gerçek bir dizüstü deneyimi
yaşatıyor. Manyetik adaptör girişi, çoklu-dokunmatik trackpad'i ve
dış ışığa duyarlı klavye aydınlatması ise insana biraz iPod lüksünü
anımsatıyor.