4K Blu-ray için yolun sonu geldi mi? İsterseniz bir daha düşünün!
4K Blu-ray'lerin ölüm döşeğinde olduğuna dair çok sayıda yazı okumuş olabilirsiniz. Ama genel kural burada da geçerli: Her duyduğunuza inanmayın!
4K Blu-ray’ler son zamanların tartışılan konularından biri. 2023’te Disney, Avustralya’da artık 4K Blu-ray satmayacağını duyurdu ve bu karar film hayranları tarafından büyük bir tepkiyle karşılandı. Ayrıca Forbes tarafından bildirildiği üzere, ABD’nin en büyük perakende satıcılarından biri olan Best Buy da Noel sezonundan sonra artık DVD veya Blu-ray stoklamayacağını açıkladı.
Geçtiğimiz birkaç yıl içerisinde, aylık bir ücret karşılığında, insanlara parmaklarının ucundaki büyük TV dizileri ve film kütüphaneleri sunan yayın hizmetlerinin hızla büyümesi ev eğlence anlayışını büyük ölçüde değiştirdi. Bu hizmetlerin, tek bir 4K Blu-ray satın almaktan daha ucuz olması, hızla ana akıma yerleşmelerini ve 4K Blu-ray’in artık gözden düşüyor gibi algılanmasına sebep oldu.
Ancak, 4K Blu-ray ile sunulan kaliteyle akış hizmetlerinin sunduğu seçenekler arasında büyük bir fark olduğu bir gerçek. Elbette pek çok kişi televizyonlarının yanına bir oynatıcı daha eklemek istemediği ve izlemek istedikleri filmin diskini bulmaya uğraşmak yerine birkaç tıklama ile akış hizmeti üzerinde istedikleri dizi veya filmi izlemenin rahatlığını ve kolaylığını tercih ettiği söylenebilir. Bu yüzden, 4K Blu-ray’in zaman geçtikçe daha az popüler hale gelme ihtimalinin oldukça yüksek olduğu neredeyse kesin bir şekilde zaten tahmin ediliyordu.
Yine de bütün bunlar, 4K Blu-ray’in gerçekten ölmekte olduğu anlamına gelmiyor. Hatta özellikle sinemaseverleri ve film hayranlarını heyecan verici bir gelecek bile bekliyor olabilir.
Eski filmler, 4K Blu-ray’lerin kurtarıcısı olabilir
4K Blu-ray’lerin ana akım popülerliği azalıyor olsa da, Arrow Films, The Criterion Collection, Shout Factory, 101 Films ve 4K Blu-ray yayınlayan daha fazla sayıda küçük ve uzman şirket bulunuyor ve bunlar çoğunlukla niş, daha az bilinen veya eski filmlerin 4K restorasyonlarını sunuyor. Bu, sıklıkla unutulan bu filmlere yeni bir soluk getiriyor ve film meraklılarına bunları daha önce mümkün olmayan bir kalite düzeyinde yeniden deneyimleme şansı veriyor.
Eski filmlerin yenilendiği bu akımın yanı sıra, yeni filmlerde de ayrı bir 4K Blu-ray akımı yaşanıyor. Bu formatın yüksek kalitesi, 4K akış hizmetlerine göre daha yüksek bir bit hızı sunuyor. 4K disk, verileri 128 Mb/sn hızında aktarabilirken Netflix ve Disney Plus gibi hizmetlerde 4K akış, 16-25 Mb/sn’de maksimuma çıkıyor. Basitçe söylemek gerekirse bu, 4K Blu-ray’in bir filmi daha az sıkıştırılmış formatta sunabileceği ve bunun yalnızca daha iyi görüntü değil, aynı zamanda daha iyi ses de sağlayacağı anlamına geliyor.
Elbette bu farkı hissedebilmeniz için kaliteli bir sinema sisteminizin olması gerekiyor. Özellikle ses alanında, bir filmin 4K Blu-ray ve akış sürümleri arasında ciddi bir fark görebilirsiniz. Bu, yalnızca klasik veya daha nadir restorasyonlar için değil, tüm 4K yayınlar için aynı. Görüntünün yanında ses kalitesi, sinemada heyecan veren bir filmi evinizde benzer bir şekilde izleyebilmeniz ve hissedebilmeniz için en önemli etkenlerden biri.
İnternetin her yerinde 4K Blu-ray'in ölmekte olduğunu söyleyen makaleler görüyor olabilirsiniz. Disney ile Best Buy’ın kararları bu duyguyu körüklemeye yardımcı olmuş da olabilir. Ancak, Variety tarafından bildirildiği üzere, Oppenheimer filminin diskinin piyasaya sürüldükten sadece bir hafta sonra tükendiği düşünülürse, 4K Blu-ray için hala umut olduğu da söylenebilir. Elbette bu film için özel etkenlerden biri de, yönetmen Christopher Nolan’ın, yayın akışlarının berbat olmasından dolayı Oppenheimer’ın Blu-ray için tasarlandığını söylemesi olabilir. Ancak bu durum, insanların çok hızlı bir şekilde diskleri tükettiği gerçeğini değiştirmiyor.