3 yaşındaki ufaklık istedi, gerçek oldu!
Bu teknolojinin, sadece 3 yaşındaki ufak bir kızın başının altından çıktığını biliyor musunuz?
Bugün, yanımızda taşıdığımız "büyülü" teknoloji ürünleri ile her anı yakalayarak anında tanıdığımız herkes ile paylaşabiliyoruz. Bu durum gayet güzel olabilir ancak eskiden her şey bu şekilde gerçekleşmiyordu. Amatör fotoğrafçılar, fotoğraflarını görebilmek için basmak zorundaydı ve bu işlem için uzun süreler beklemek durumunda kalabiliyorlardı.
1943 yılında, üç yaşındaki bir kız için bu bekleyiş çok fazlaydı. Babasına "neden fotoğrafları şimdi göremiyorum? Beklemek istemiyorum" demekteydi. Neyse ki bu genç kız (ve yirminci yüzyıldaki herkes) şanslıydı çünkü bu sorunun sorulduğu baba, Edwin Land'dan başkası değildi. Yani Polaroid kameraların arkasında kişi.
Land'in firması, kızının sabırsızlığının meyvesini uzun yıllar boyunca toplayamadı ancak fikir bir kez ortaya atılmıştı: Neden beklemek zorundayız? Polaroid'in parlamayan lensler için sahip olduğu anlaşmaların İkinci Dünya Savaşı ile sona ermesi ile, firmanın yeni müşterilere ihtiyacı vardı. Polarize edilmiş farların araba üreticilerine satılması başarısız olunca, Land, kızının basit fikrine geri döndü.
Land başladığı sıralarda, filmlerin işlenmeleri 11 zor işlemden oluşmaktaydı. 1948 yılında Polaroid Model 95 üretildiğinde, Land bu süreci tek bir işleme indirgemişti: Fotoğrafı çekmek. Land'in işlemi, özel bir kimyasal "kozasını" bir merdaneden geçirerek fotoğrafların işlenmesini sağlamaktaydı ve Polaroid, patentli filmlerin üretimi için Kodak ile anlaştı. Daha sonra 1970'li yıllarda, Kodak kendi kamerasını üretecek ve 909 milyon dolarlık bir patent davasının ortaya çıkmasına, ve 15 yıl boyunca devam etmesine, sebep olacaktı.
Bu ilginç hikayenin bugünlerde tekrar anılmasının ise özel bir sebebi bulunmakta. Davanın içinde yer alan avukatlardan biri "A Triumph of Genius: Edwin Land, Polaroid, and the Kodak Patent War" adlı bir kitap yazdı ve bu kitap yakında satışa sunulacak...