Macintosh Dünyası
Macintosh bilgisayarlar aynı zamanda yaratıcı tasarımlarıyla da rakiplerinin bir adım önündeler.
Bilişim tarihinin başrol oyuncuları olan Apple imzalı bilgisayarlar, Windows uyumlu PC'lere karşı belirgin kimliklerini her zaman korudular. Günümüzde ise, grafik ve multimedya sektörüne hükmediyorlar.
Şirketin adı Apple; ama bilgisayar kullanımını basit ve anlaşılır hale getirerek devrim yapan bu özel sistemler daha çok Macintosh ya da kısaca Mac ismi ile tanınıyorlar. Macintosh aslında Apple'ın ilk devrimci ürünü değil. Bilgisayar denilen mucizevi cihazların ortaya çıkışının da, ısırılmış elma logolu bu şirket sayesinde gerçekleştiğini çoğu kişi bilmiyor.
İLK BİLGİSAYAR
İlk bilgisayarın doğuşu gizlice gerçekleşti. Tarihin ilk bilgisayarı olan Apple I, 1976'da iki dost ve çalışma arkadaşı tarafından küçük bir garajda üretildi. Bu ikilinin asıl niyeti, tanıdıkları küçük bir uzmanlar çemberinin dikkatini çekmek ve hayranlıklarını kazanmaktı. Ancak bir yıl sonra, plastik kasası ve renkli grafik arayüzü ile ortaya çıkan Apple II, bu iki gencin yıldızının parlamasını sağladı. Steve Jobs ve Steve Wozniak, kısa sürede milyarder oldular ve şirketleri hızlı bir gelişim sürecine girdi.
1981 yılında Apple'ın rakipleri de boy göstermeye başladılar. Zira 1981, IBM'in kendi bilgisayarını piyasaya sürdüğü yıl oldu. Bu arada, Steve Jobs'un yaratıcı ruhu bir başka yenilikçi fikir yarattı ve 1984'de Apple. Macintosh'unu sahneye çıkardı. Bu adım, kelimenin tam anlamıyla rakipleri bozguna uğrattı; çünkü günümüzde vazgeçilmez olarak görülen fareler ilk kez Macintosh'lar sayesinde kullanıcıyla buluştu. 8 ve 16 bit PC'ler henüz yolun başındayken, Macintosh 32 bit'lik bir bilgisayarın sunabileceği özelliklerle piyasaya çıkmıştı ve bu durum gerçekten de oldukça şaşırtıcıydı.
Hayat Basamaklardan Oluşur
HAYAT BASAMAKLARDAN OLUŞUR
Macintosh'un büyük tanıtım kampanyasından bir yıl sonra, satışlar tehlikeli biçimde düşmeye başladı. Apple'ın kurucusu Steve Jobs bile yerini korumayı başaramadı ve şirketi bırakmak zorunda kaldı. Microsoft'un kurucusu Bili Gates'in de dahil olduğu yargısal bir ihtilaf nedeniyle durum daha da kritikleşti. Çünkü Microsoft'un ilk işletim sistemi, Apple'ın kullandığı Mac OS ile şaşırtıcı benzerlikler taşıyordu.
İlk lazer yazıcı, PostScript, bu karanlık dönemin sonunu gösterdi. Macintosh'un yeni versiyonu ve PageMaker adındaki özel bir yazılım, masaüstü yayıncılık faaliyetleri için uygun fiyatlı bir çözüm olarak ortaya çıktı. Macintosh bilgisayarların satışları yeniden yükselmeye başlamıştı. 90'lı yılların başında ise, Apple'ın ilk dizüstü bilgisayarı olan PowerBook piyasaya sürüldü. Şirket yoluna aynı hızla devam etti ve dünyanın ilk cep bilgisayarı olarak bilinen Newton'u lanse edecek kadar ileri gitti. Ne yazık ki, modern PDA'lerin (Personal Digital Assistant) öncüsü olan bu cihaz el yazısını tanıma konusunda beklentileri karşılayamamıştı. Bu yüzden Newton beklenen büyümeyi sağlayamadı. 1994 yılında, Apple ve IBM işbirliğiyle üretilen ultra hızlı PowerPC işlemcilerin ortaya çıkışıyla kriz aşılmışa benziyordu. 1995, yeni Windows 95 işletim sisteminin ezici taarruzuna işaret etti. Uygun fiyatlarla sunulan PC, Microsoft tarafından yürütülen parlak pazarlama politikalarının da etkisiyle Apple cephesinde büyük kan kaybına yol açtı.
Suçlu Her Zaman Suçun İşlendiği Yere Geri Döner
SUÇLU HER ZAMAN SUÇUN İŞLENDİĞİ YERE GERİ DÖNER
1996'da Steve Jobs Apple'a geri döndü. PowerMac G3 adı verilen yeni Macintosh'un tanıtımını yapan Jobs, daha sonra Unix prensipleri üzerine kurulu (ama yine Macintosh'lar için) yeni bir işletim sisteminin gelişimi üzerine çalışmaya başladı.
Tam bu sıralarda Microsoft ile varılan uzlaşma, Apple'ın hayatındaki önemli mihenk taşlarından birisi oldu. Bu uzlaşma, işletim sisteminin grafik arayüzü-nü ilgilendiren, yargı salonlarının içinde ve dışında sıkıntı veren bir tartışmanın da sonunu anlamını taşıyordu. Microsoft, onlarca milyon dolar karşılığında Apple'ın hissesini satın almayı bile başardı ve ünlü ofis paketini (daha sonra Office 98 Mac olarak isimlendirilecek) Macintosh platformu için hazırlamaya söz verdi. Steve Jobs, kısa süre sonra e-ticaret sektörünün en başarılı örneklerinden bir tanesi olan "Apple Store'ları (internet tabanlı satış noktaları) açtı.
1998 yılında ise sahneye i Mac adı verilen yeni bilgisayarlar çıktı. iMac'lerin en önemli özelliği, onları tek ve benzersiz kılan devrimci dizayndı. Düşük veya orta düzey sayılabilecek bu bilgisayarlar; uygun fiyatları, yeterli özellikleri ve en önemlisi de yarı saydam plastik kaplamalı tek parça tasarımlarıyla dikkatleri üzerlerine çektiler. Macintosh tasarımcılarının bu bilgisayarı üretirken ulaşmayı amaçladıkları diğer bir hedef de, daha az bilgili kullanıcıları bilgisayarlara yakınlaştırmaktı. Zaten yeni nesil Mac'lerin bağlantı fonksiyonları ve kolay kullanım özellikleri bu amaca yönelikti. Başka bir deyişle Apple, iMac ile ev kullanıcılarının da ilgisini çekmeyi planlıyordu. iMac'lerin ekranı, hoparlörleri ve CD-ROM sürücüsü tek bir ünite üzerinde bulunuyordu ve bu tasarım, küçük çocukların odasında bulunmak için bile uygun bir yapı olarak kabul edildi.
Macintosh'lar Hala Çok Az: Neden?
MACINTOSH'LAR HALA ÇOK AZ: NEDEN?
• PC'ler dünya üzerindeki sayısı belirsiz üretici tarafından çok çeşitli marka ve modellerde üretilirken, Macintosh bilgisayarlar sadece tek bir şirket tarafından üretilir. Apple şirketi birçok defalar üretim lisansı vermeye karar verdiyse de, sonunda bu kararından hep vazgeçti ve lisansları geri aldı.
• Macintosh kullanıcılarının en sık karşılaştıkları sorunlardan bir diğeriyse, dünya üzerinde çok popüler olan PC programlarını rahatça kullanamamaktır. Aslında bu çok normal; çünkü yazılım üreticilerinin büyük kısmı ürünlerini özellikle PC platformu için geliştiriyorlar. PC kullanıcıları, özellikle ücretsiz yazılımlar konusunda oldukça bol seçeneğe sahipler.
• Günümüzde metin, resim ve benzeri multimedya öğelerinin değişik platformlarda sorunsuzca açılabildiği bilinse de, bu dosyaların değişik platformlara aktarılmasında yaşanan sorunlarda en ufak bir değişiklik yoktur. Bu durum, Apple'lar için hala büyük bir eksidir.
• Apple'ın en çok eleştiri aldığı konulardan bir diğeriyse yüksek fiyatlardır. Çekici estetik çizgileri ve mükemmel bir şirket tarafından garanti edilen ürünleriyle etkili bir bilgisayar oldukları kabul edilmesine rağmen; bu makinelerin fiyatları PC'lerle kıyaslandığında çok yüksektir.
MAC'ler Ne İşe Yarar?
MAC'LER NE İŞE YARAR?
Apple'ın ana reklam sloganlarından bir tanesinin "think different" (başkaları gibi düşünme, farklı ol) olduğunu belirtirsek, bu markanın felsefesini açıkça ortaya koymuş oluruz. Steve Jobs bu kampanyada, 20. Yüzyıl'ın ünlü tanıkları olarak Albert Einstein, Pablo Picasso, Gandhi ve John Lennon'u kullandı. Gelişmenin, geleneklere karşı gelmenin, özgürlüğün ve aynılaşmaya karşı savaşın amblemi olan bu kimlikler; Apple imzalı bilgisayarlara ün ve başarı getiren temel niteliklerdir. Nitekim Apple kullanıcılarının çoğunluğu; her tür emre ve geleneğe isyan eden, yaratıcı ve sanata eğilimli kişilerden oluşmuştu ve oluşmaktadır. Bugün Macintosh bilgisayarların büyük kısmı gazete ve dergi sektöründe ya da grafik stüdyolarında kullanılır. En erişilebilir Mac olan iMac'lar henüz hayatımıza girmeden önce, Apple'ın bilgisayarları lüks objesi veya bir şirketi n başarı sembolü olarak görülüyorlardı. Gerçekten de Mac bilgisayarların, düşünce olarak şirketlerin imajını oluşturmakta katkıda bulundukları söylenebilir. Çünkü Apple, bilişim dünyasında övgüyü hak eden önemli şirketlerin başında gelmektedir ve Macintosh ile çalışmak, çoğu zaman bir ayrıcalık olarak değerlendirilir.
Diğer taraftan, ısırılmış bir elma simgesi ile sembolize edilen bu bilişim devine en sık yöneltilen eleştiri de tam olarak bu düşünceden yola çıkmaktadır. Çünkü Macintosh bilgisayarlar fonksiyonel olmaktan çok güzellikleriyle ön plandadırlar ve bu sayede dikkat çekerler. Ancak yüksek performansları çoğu zaman arka planda kalır.
İşletim Sistemi Konusu
İŞLETİM SİSTEMİ KONUSU
Yukarıda belirttiğimiz nedenler dışında, Apple bilgisayarların bu kadar popüler olmalarının altında işletim sisteminin sağlamlığı da bulunmaktadır. Windows yüklü PC'lerin ekranlarında mavi renkli hata mesajları göründükçe, Apple sistemlerin sağlamlığı daha da fazla takdir ediliyordu. Üstelik bu özellik, çoğu kullanıcı için paha biçilemez bir değere sahipti.
Ancak zaman ilerledikçe, Mac OS işletim sisteminin eski kalbi yeni özellikler ve teknolojiler karşısında yetersiz kalmaya başladı. Ayrıca geçmişte çok takdir edilen sağlamlık da yavaş yavaş çatırdamaya başlıyordu.
2001 yılında, Apple'ın yeni işletim sistemi Mac OS X ("X" karakteri roma rakamıyla "10" sayısını temsil etmektedir) sayesinde bu problemler tamamen çözüldü. Profesyonel Unix sistemi üzerine kurulan bu yeni işletim sisteminin ortaya çıkışı, donanım ve yazılım sektörlerinde ciddi bir hareketliliğe neden oldu. İşletim sisteminin yarattığı hareketlilik, başta Apple olmak üzere çok sayıda üreticiye sürpriz gelişmelerin de yolunu açıyordu. Steve Jobs'un en büyük ticari başarılarından bir tanesi olan iPod'ların bile bu yeni işletim sisteminin estirdiği rüzgardan güç aldığı iddia edilmektedir. Üstelik bu iddianın çok da yanlış olduğu söylenemez.
Dijital Hayata Doğru
DİJİTAL HAYATA DOĞRU
Vizyoner Steve Jobs, pek çok kişinin ağzında olan "klasik bilgisayarın sonu artık yakındır" fikrine katılmıyor. Tam tersine, Jobs'un asıl niyeti Apple bilgisayarları, bugün insanları çevreleyen tüm akıllı makine ve cihazlar arasında "dijital aracılar" haline dönüştürmek. Onun fikrine göre bilgisayarlar, kullanıcının ihtiyaçlarına daha çok adapte olarak evin multimedya kalbi olmalılar. Üstelik bu cihazları kullanmak, müzik setini veya televizyonu kullanmaktan daha zor olmamalı.
Bu vizyon; yalnızca masaüstlerinde kendisine yer bulan yaratıcı ürünleri değil, aynı zamanda güçlü ve çok yönlü bir ağ sunucusu olarak görülen Macintosh bilgisayarları da kapsıyor. Gelişmiş son kullanıcı ürünlerine ek olarak, Macintosh'ların sunucu bazında da rakipsiz olduklarını simgeleyen bu ikili strateji; Apple şirketinin en yeni ürünlerinde açıkça göze çarpıyor. Örneğin Mac OS X işletim sistemi; ön planda "Aqua" gibi çok sevilen bir kullanıcı ara yüzüne sahipken, arka planda Unix işletim sistemlerinin pek çok özelliğini bünyesinde barındırıyor. Unix işletim sisteminin bir varyasyonu olan Linux'un PC platformunda Windows için giderek güçlenen bir rakip olduğu düşünüldüğünde, şirketin bu cesur kararı alırken ne kadar doğru bir yatırım yaptığı açıkça görülüyor.
MOTORDAKİ PANTER
Mac OS işletim sistemi, 10.3 "Panther" ver-siyonuyla ("Puma" ve "Jaguar" versiyonlarından sonra 2003'de çıktı) bir dizi mucizeye imza attı. Mac OS işletim sisteminin bu sürümü, önceki versiyonlara göre çok daha hazır görünmesine rağmen; sektördeki uzmanların pek çoğu Windows XP'nin bir adım önde olduğu görüşünde birleşiyorlar.
MAC'lerin Yakın Tarihi
MAC'LERİN YAKIN TARİHİ
Biraz da Macintosh bilgisayarların yakın tarihine göz atalım... Apple, donanımlar ve dijital video uygulamaları ile adından bahsettirmeye devam ediyor. Bu duruma verilebilecek en güzel örnek, hiç kuşkusuz bir önceki sayfada tanıttığımız iPod olacaktır. Küçük bir web kamerası olan iSight ise, iPod ile açılışı yapılan çevre birim ünitelerinin yolunu biraz daha aydınlattı. Peki ama Apple'ı Apple yapan Macintosh'ların geçmişinde neler var?
iMac'in popüler renklerinden sonra, alüminyum alaşımlı bir kol üzerinde çevrilebilen düz TFT ekranlı ikinci nesil iMac'ler sahneye çıktılar. Tüm bu gelişmeleri 17" ekrana sahip bir dizüstü modeli olan PowerBook G4 ve 64-bit işlemci teknolojisine sahip PowerMac masaüstü bilgisayarı takip etti. Son olaraksa çift işlemcili G5 sistemlerle tanıştık.
Bilgisayar sektöründe PC platformuyla kıyaslandığında azınlık durumunda bulunan Apple ürünleri, aslında son derece yırtıcı bir politika izliyorlar. Taklit edilemeyen ürünlerle piyasaya çıkan Apple, bu ürünlerin yakaladığı başarı sayesinde de zihinlerdeki "üstün alternatif imajını canlı tutmaya çalışıyor.
IPOD: Çok Platformlu Bir Başarı
IPOD: ÇOK PLATFORMLU BİR BAŞARI
2001 yılının sonuna doğru görücüye çıkan İPod, piyasaya sürülen her yeni Apple ürününde alışık olunduğu gibi. çelişkili tepkilerle karşılandı. Basit bir MP3 çalar olmaktan çok daha fazlasını sunan bu cihaz, şıklığı ve zarafeti simgeliyordu. Dahili bir sabit diske sahip olan İPod, bu sayede 100 civarında müzik CD'sinin İçeriğini sürekli yanınızda taşımanıza İzin veriyordu. Ancak İPod'lar ilk kez kullanıcı İle tanıştıklarında sadece Macintosh bilgisayarlar İle uyumluydular. Üstelik sadece FireWire girişiyle donatılmış sistemler destekleniyordu (FireWire arabiriminin Apple tarafından üretildiğini ve çevre birim üniteleriyle bilgisayarlar arasında İletişimi sağlamak İçin mevcut en hızlı yöntem olduğunu küçük bir dipnot olarak belirtmeliyiz).
Neresinden bakılırsa bakılsın, İPod gerçek olmak İçin fazla güzeldi. Tamamen beyaz olan dış tasarım, müzik parçalarını değiştirmek ve fonksiyonlar arasında dolaşmak için kullanılan basit küçük bir tekerlek ve kullanımı son derece kolay dört adet tuş... Apple, orijinal veya sıkıştırılmış formattaki her tür müzik parçasını Apple bilgisayarlar üzerinde yönetmeyi sağlayan İTunes adındaki yazılımı da üretmekte gecikmedi. İPod, bilgisayara FireWire kablosuyla bağlandığında otomatik olarak açılıyor ve yeni parçaları kendi sabit diskine transfer etmeye başlıyordu. Tepeden tırnağa tüm özellikleriyle çok güzel olan İPod, yüksek fiyatıyla da biraz fazla özel olduğunu hissettiriyordu. Apple bu parlak atılımının hemen ardından, Windows kullanıcıları İçin özellikle düşünülmüş bir modeli de piyasaya sürerek İPod'ların rotasını düzeltti. 2003 yılı başında tasarımı ve kapasitesi gözden geçiren ve şimdiye kadar bir milyondan fazla satan İPod, günümüzde 15,20 ve 40 GB kapasiteli modellere sahip olarak geliyor.İPod Mini adındaki daha küçük modeller İse 4 GB kapasiteye sahipler.
Başlangıç fiyatı 250-300 dolar arasında değişen İPod cihazlar, İlk çıktığından bu yana çeşitli tasarım değişiklerine şahit oldular, örneğin dört tuş, öncekinden farklı olarak ekranın altına yerleştirildi. İTunes yazılımı İse kısa bir süre önce Mac kullanıcılarının tekelinden çıktı ve PC platformunda da kullanılabilir hale geldi. Son derece önemli olan bu yazılım; günümüzde oldukça ses getiren online İTunes müzik sitesi üzerinden satın alınan eserlerin İPod cihazlara aktarılmasına (veya senkronize edilmesine) yardımcı oluyor. Popülerliği İyice artan yazılım, kısacası sahip olduğu yepyeni özelliklerle müzikseverlerin hayallerini gerçeğe dönüştürüyor. Bu program hakkında daha fazla bilgi almak İsterseniz "www.itunes.com" adresini ziyaret edebilirsiniz.
İpucu: Herşeyden Önce Yaratıcılık
İPUCU: HERŞEYDEN ÖNCE YARATICILIK
Macintosh'lar, özellikle grafik ve multimedya özellikleriyle ön plana çıkıyorlar. Bu yüzden, daha çok yaratıcı stüdyolarda ve gazetelerin grafik bölümlerinde tercih edilirler. Televizyon stüdyolarındaki ses ve görüntü İşlemleri de, çoğu zaman Apple imzalı bu sistemlere emanettir.
<b<BİLGİ: MAC'LERIN AVANTAJLARI VE DEZAVANTAJLARI
Kullanım kolaylığı, problemsiz bakım, grafik ve multimedya uygulamalardaki mükemmel verim Macintosh'ların en önemli avantajlarıdır. Diğer taraftan yüksek fiyatlar ve program yelpazesindeki sınırlılık, bu sistemlerin dezavantajları olarak ön plana çıkıyor.