FIFA 14, her yıl olduğu gibi bu sene de kendisini ön plana çıkarmayı başaran spor oyunlarından birisi oldu. EA Sports'un uzun bir süredir, sıkılmadan, bunalmadan ve her yıl geliştirerek ürettiği FIFA serisi, her geçen yıl zirvenin ucunu bir tık daha yükseltiyor. Fakat geçtiğimiz yıllara bakacak olursak, bu yıl FIFA 14 içerisinde çok ama çok önemli bir değişim var. Bu durumu siz sevgili okuyucularımıza yazımızın hemen başında belirtmek istiyoruz. Şöyle ki, FIFA 14'ün çokça konuşulan yeni "Ignite Engine" isimli grafik motoru, sadece ve sadece yeni jenerasyon konsollar için geliştirilmiş durumda. Yani şu anda incelediğimiz ve sizlerin de deneyim ettiği FIFA 14, bir ay sonra göreceğinizden çok farklı. Tamamen ticari kaygılar için geliştirilmiş olan sistem hakkında daha fazla bilgi almak için, bizleri takip edebilirsiniz... Uzun lafın kısası, bu yıl iki adet FIFA 14 karşımıza çıkacak ve öyle görünüyor ki yeni jenerasyonlar için üretilecek olan FIFA 14, an itibari ile deyim ettiğimizden kat be kat daha kaliteli olacak.
Zarif ve estetik bir giriş menüsü
Oyuna girdiğimiz anda bizleri karşılayan menü, hele bir de PES ile kıyaslayacak olursak, gerçekten çok zarif. Tıpkı Windows 8 işletim sisteminin Metro ara yüzüne benzeyen menü içerisinde rahatlıkla hareket etmek mümkün. Play, Football Club, Customize gibi ana başlıkların altına serpiştirilmiş olan kutu kutu menü sekmeleri sayesinde, aradığımızı anında bulabiliyoruz. Özellikle Play menüsünün alt başlıkları bir hayli zengin. Burada Kick-off, Ultimate Team, New Career, Season, Pro Clubs, Online Friends, Skill Games ve +More gibi başlıklar bulunmakta. Hemen maç yapmak isteyenler Kick-off tarafına yönlenebiliyorlarken, son iki yıldır, oyunun belki de en önemli özelliği olan Ultima Team ile bambaşka bir deyim yaşamak da mümkün. Eğer temel dinamiklerde nelerin değiştiğini kabaca anlamak isteyenlerdenseniz, o zaman sizi Skill Games kısmına alabiliriz. Pek tabii Customize kısmında kendimize bir oyuncu yaratmanın tadını çıkarmamız işten bile değil. Tıpkı takımın geneline yapabileceğimiz gibi, tek kişi üzerinde de farklı değişiklikler yapmamız mümkün.
Ultimate Team yine harika
Oyunun spesifik detaylarına geçmeden önce, demo yazımızda da yaptığımı gibi, birazcık Online Ultimate Team'den bahsetmekte fayda var. Bu mod ile kendimize sıfırdan bir takım kurmak, kurduğumuz takımı sürekli geliştirmek mümkün. Sistem online olarak çalıştığı için, aynı oyuncudan onlarca, yüzlerce göreceğinizi şimdiden belirtelim. O yüzden herhangi birisini satın aldığınızda, sadece sizde olacağını düşünmeyin, boşuna gol yersiniz. Yaptığımız her maçın ardından, farklı oyuncu kartları açıldığını göreceksiniz. Eğer maçı kazanırsanız, bu oyuncular ortalamanın biraz daha üzerinde değerlere sahip kimseler olacaklar. Yine her maç sonrası belirli bir kazancımız oluyor; buna oyun terminolojisi içerisinde "coin" deniyor. Tıpkı oyuncu kartlarında olduğu gibi, galip geldiğimiz maçların ardında daha fazla coin kazanıyoruz. Evet, onları harcamanın en iyi yolu, kaliteli oyunculara yönelmek ama unutmayın, her oyuncunun kontratı var ve onlar için de ödeme yapmakla yükümlüyüz. Anlayacağınız, üst üste alınan seri mağlubiyetlerle takımımızı geliştirmemiz pek de söz konusu değil. Toplamda 10 adet lig bulunuyor ve amaç birinci lige çıkarak, en üst seviye oyuncularla kapışmak. Nitekim yedinci ligden sonra ciddi anlamda zorlu rakiplere denk geliyoruz, belirtmek isteriz.
Takım kurmak zor ama keyifli
Ultimate Team içerisinde yaratacağımız takımın en önemli noktası sinerjisi. Karşımıza çıkan menüde bulunan oyuncu kartlarının arasında bulunan çizgiler, kimin, ne derece uyumlu olduğunu açıkça gözler önüne seriyor. Kımızı bağlantı kötü sinerji demekken, yeşil bağlantı muhteşem bir uyum anlamına geliyor. Peki, aradaki bağları geliştirmek için ne yapmak lazım? Öncelikle oyuncunun aynı takımda oyması büyük avantaj; yok olmuyorsa, aynı ligde oynaması da yeterli olacaktır. Ha hiç bulamadınız, en azından aynı ülkeden olsun... Bazı farklı ülke eşleşmeleri sarı çizgiye dönüşebiliyorken, genelde karşınıza çıkan renk kırmızı olacaktır. Düzgün bir ayar çekmek gerekiyor anlayacağınız. Bu ayarı çekerken de bir önceki oyunda bulunmayan yeni bir detay göze çarpıyor; oyuncunun pozisyonuna aldırış etmeden yerini değiştirebilmek. Eskiden forvet ancak forvet olabiliyordu ama şimdi istediğimiz oyuncuyu, kabaca, istediğimiz mevkiye kaydırabiliyoruz ama unutmayın, bu değişiklik kendi sinerjilerini büyük oranda etkiliyor.
Geliştirilen fizik motoru
Oyun içerisine girdiğimizdeyse ilk göze çarpan grafikler. PES'deki kadar olmasa da belirli bir oranda değişen grafikler, kısa bir oyun deneyimi sonrasında yerini fizik motorundaki detaylara bırakıyor. Oyuncular, FIFA 13'e kıyasla çok daha ağılar. Ağır derken, hantal anlamında demek istemiyoruz, daha oturaklı ve fiziklerini resmen kullanabilen kişilere dönüşmüşler. Tıpkı PES 14'de de olduğu gibi, top kontrolü mekanikleri FIFA 14'de de değişiklik göstermiş. Her ne kadar önceki oyunda çok sorun yaşatmamış olsa da, oyuncunun ayağındaki top bazen kendisine yapışabiliyordu. Şimdiyse bu durumdan eser kalmamış. Hava topları ve yerden giden paslardaki hassasiyet kalitesini sürdürdüğü gibi, özellikle şut çekmenin keyfi, önceki oyundan hiçbir şey kaybetmemiş. Tek gözümüze batan durum, ortaya kesilen topların fazlasıyla gole dönüşmesi oldu. Pek tabii takımların ve oyuncuların boy farkları ziyadesiyle hesaplanmış ama her ortanın tehlike yarattığı da bir gerçek. Gözümüze batan bir diğer durumsa, son iki oyundur devam eden çalım hareketlerinin neredeyse tüm oyuncular tarafından yapılabiliyor olması. Kişisel çalım özelliğinin büyük ölçüde ortadan kalktığı bu durum, umuyoruz yeni grafik motoru ile birlikte tamamen değişecek.
Yeni oyun, yeni Stadyumlar
FIFA 14'ün geneline baktığımız zamansa yine büyük miktarda lisanslı lig ve oyuncu görüyoruz. Yine de ülkemizi temsil eden takımlar arasında sadece Galatasaray'ın olması üzüntü verici. Türkiye ligindense eser yok. Stadyumlara bakacak olursak, dünya çapında 60'dan fazla stadyumun, 32 tanesinin birebir şekilde üretilmiş halini görüyoruz. FIFA 13'de ortadan kaldırılan Barselona'nın Capm Nou stadyumunun da geri döndüğünü görmek, bizi sevindiren stadyum gelişmeleri arasında bulunmakta... FIFA 14, 11 ile yaptığı çıkışı bu oyunda yüzde yüz anlamda sergileyemiyor, bu bir gerçek ama öyle görünüyor ki EA Sports tüm eforunu yeni konsollara saklamış durumda. İlk başta, bir anlamda "eski" bir yapımla kendisini son kullanıcıya tanıtıp, akabinde aynı oyunun gelişmiş halini sunmak ne derece etkili olacak merak konusu. Özellikle yeni konsolların adam akıllı gelişmesinin bir yıl alacağı sektörde, eski konsollara, eski bir oyun üretmek, bakalım EA Sports'un ne derece işine yarayacak. Özetlemek gerekirse; gerçek FIFA 14 deneyimi yaşamak isteyenleri PS4 ve Xbox One başına bekliyoruz. Geriye sadece haftalar kaldı!