DSLR'lar ile video çekimi söz konusu olduğu zaman, Canon hep bir adım önde olmuştur. Pro 5D'den başlangıç seviyesi Rebel T'ye kadar Canon her zaman lider konumdaydı. Ancak Canon'un EOS 70D'de kullandığı yeni teknoloji, tüm bildiklerimizi bir kez daha değiştirebilir.
Canon EOS 70D yeni bir 20.2 megapixel APS-C algılayıcısı kullanıyor. Bu özellik dışardan bakıldığında çok önemli değilmiş gibi gözükebilir ama algılayıcının mimarisi tamamen yeni ve kameranın çekim yapılırken en hızlı ve en keskin sürekli otomatik odaklanmaya ulaşmasını sağlıyor. Birçok fotoğraf ve video çekimi sevdalısı için, yıllardır beklenen bu özellik tam anlamıyla bir hediye.
Başa dönersek, Canon geçen yıl giriş seviyesi T4i'de karma bir otomatik odaklanma sistemi kullanmaya başlamıştı. Bu sistem karşıtlık ve bölge belirleyici sistemlerin karışımından oluşuyor ve kameranın çekim esnasında sürekli odaklanabilmesini sağlıyordu.
DSLR'lar video çekerken, fotoğraf çekimlerinde kullanılan optik algılayıcılar ile odaklanmanın aksine, algılayıcı tabanlı bir otomatik odaklanma sistemi kullanıyorlar. Bu noktada belirtilmesi gereken ise, algılayıcı tabanlı sistemlerin sadece karşıtlık değerlerini taban alarak sağladıkları otomatik odaklanma sisteminin sürekli çalışmak için çok yavaş olması. Algılayıcıdaki birkaç "foto diyotu (photodiode)"nu bölge algılayıcısına feda eden karma sistem, sürekli çalışmak için gereken hıza anca ulaşabiliyordu ve etkili sayılabilecek bir sistemdi. Bu işlem en azından teoride doğruydu. Ancak çekim sırasında normal sistem ile karma sistem arasında çok belirgin bir fark gözükmüyordu. Sistem çalışıyordu, ama hâlâ güvenilir olabilecek kadar hızlı değildi.
Devamıi haberimizin ikinci sayfasında...
"Dual Pixel CMOS AF" ile tanışın!
Canon, bu yıl 70D ile beraber "Dual Pixel CMOS AF" olarak adlandırdığı bölge tanımlayıcı yeni sistemi tanıtıyor. İsim süslü gözüküyor olabilir ama sistemin arkasında yatan teknoloji, bir pazarlama yönteminden ziyade, gerçek bir ilerleme göstergesi konumunda. Yeni CMOS algılayıcıların 20.2 megapixel çözünürlüğü 40.1 milyon foto diyotuna ayrılmış durumda. Yani temel olarak her pixelde ışığı yakalayan iki diyotunuz bulunuyor. Bu işlemin amacı ise algılayıcının her noktasına bir adet bölge tanımlayıcı diyot yerleştirebilmek. Bu şekilde, etrafa dağılmış sadece birkaç tane bölge belirleyici yerine, tamamen bölge belirleyici noktalarla donatılmış bir algılayıcıya sahip oluyorsunuz. Canon'un söylediğine göre, her pixelde yer alan iki diyot bütünleşerek çalışıyor, yanı herhangi bir şekilde ışık duyarlılığını kaybetmiyorsunuz.
Canon'un yayınladığı videolara ve ürünün New York'ta yapılan tanıtımında ürünü deneme fırsatını yakalamış kişilerin söylediğine göre sistem son derecede düzgün çalışıyor. Bu yeni teknolojinin hoş yanlarından biri ise, alıştığımız o eski "odak arayışı"nı sonlandırmış olması. Bunun yerine, 70D'nin odaklanma algoritmaları çalışmaya başlıyor ve eski odak atlamalarını sonlandırıyor.
EOS 70D, 60D'nin hemen üzerindeki yerini alırken, 60D tabii ki henüz bir yere gitmiyor. Ayrıca, Canon, 70D'nin kesinlikle 7D'nin yerine bir ürün olmadığını bildiriyor.
70D, atalarına bazı gelişimler getiriyor. Bu gelişimlerin içerisinde, yeni bir belirginlik, üç inçlik bir dokunmatik ekran ve seri çekim için saniyede 7 frame yakalayabilme özelliği yer alıyor.
Ürünün kötü sayılacak bir yönü ise, çekim seslerini kontrol edebileceğiniz bir kulaklık girişinin bulunmaması. 70D'nin son derecede güçlendirilmiş video kayıt yetenekleri düşünülür ise bu son derecede üzücü bir şey.
Yeni kamera, Kasım ayında 1200 dolar (sadece kamera), 1350 dolar (18-55mm lens kiti ile beraber) ve 1550 dolar (18-135mm lens kiti ile beraber) fiyatlarından satışa sunulacak.