Hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline gelen Facebook, kendinizi kontrol edememeniz halinde tam bir gözetleme merkezi haline gelip sizi normal dışı hareketlere sürükleyebiliyor.
Facebook'ta sergilediğimiz garip davranışlar, daha doğrusu yaptığımız büyük hatalar arasında aramızda pek konuşmadığımız şu örnek yer alıyor: Güzel veya yakışıklı biriyle tanışıp ondan etkilendiniz, bu kişi sizi konuşmasıyla ve sıcaklığıyla da etki altına aldı. Onu Facebook'ta hemen aratıp buldunuz ve arkadaşlık teklifi gönderdiniz. Ancak aradan saatler geçmesine rağmen hiç bir şey olmadı, teklifinize cevap yok. Yeni arkadaşınızın sizi neden eklemediğini merak ediyor, çeşitli ihtimalleri aklınızdan geçiriyorsunuz. Acaba yanlış mı yaptınız, yoksa endişelenmek için çok mu erken? Belki de arkadaşlık teklifiniz hiç görülmedi bile. Ama şurası bir gerçek; yeni tanıştığımız birini hemen arkadaş listemize eklemek çok sık yaptığımız bir şey ve pek de doğru değil.
Sergilediğimiz pek de normal olmayan davranışlar arasında bir arkadaşımızın potansiyel sevgilisinin fotoğraflarını beğenmek, durum güncellemelerinde çıktığınız kişi hakkında "aşırı" detaylar vermek ve çok daha fazlası var.
Daha fazla gariplik... Peki ne yapmalı?
Listeye sevgilinize yazdığınız herkese açık, ancak "özel" mesajları da ekleyebiliriz. Peki tüm bunlar gerçekten de herkesi ilgilendiriyor mu?
Aslında bir "arkadaş arama" sitesi olmayan Facebook, bize tanımadığımız kişileri durmadan önererek kendiyle bir nevi çelişiyor. Bazılarımız ise Facebook'u bir "sevgili bulma" hizmetine çoktan dönüştürmüş durumda.
Facebook'un takıntıları destekleyen veya kolaylaştıran bir yanı olduğunu düşünürsek sanırız çok da yanılmış olmayız. "Eski kız arkadaşım, yeni sevgilisiyle ne yapıyor?", "beğendiğim adam gerçekten de bu acayip kadın ile çıkmış mı?" gibi soruların cevabı Facebook'ta var; ve bu cevapları daha da meraklı sorular bekleyebiliyor.
Zaman tüneli ise potansiyel sevgilinizin geçmişini araştırmak için bulabileceğiniz en iyi kaynaklardan.
Facebook'ta başkalarının hayatlarını gözetlemenin sonu yok. Ancak belki de ne yaptığımızı kendimize itiraf edip, biraz düşünüp tartmamız gerekiyor. Huzur ve mutluluğumuzu Facebook'ta olup bitenlere bağlayıp üzülmenin, kavga etmenin, kendimizi yıpratmanın gerçekten de bir anlamı, faydası yok.